Her zamanki gibi günlerden bir gün ne izlesem ne izlesem sıkıntısına girdiğimde başladım bu 20 bölümlük Kore dizisine...
Aşağıda yazacaklarım Iris ve kıyaslamasından bağımsızdır.
21. yy da artık Athena' nın Yunan mitolojisindeki yeri ve ne olduğunu herkesin bildiğini varsayarak bu bölümü atlıyorum.
K. Koreli bir bilim adamı nükleer enerji üzerinde çalışmaktadır ve çalışması tek bir hamleyle atık yaratmadan 100 yıllık enerjiyi sağlamak üzerinedir. Bu amca K. Kore' nin kendi ve projesi üzerindeki planlarından rahatsız olmuştur ve G. Kore' ye sığınmak ister. Lakin proje dünya enerji kaynakları açısından çok ama çok önemlidir (haliyle) bu nedenle pek çok ülkenin gizli servisleri bu amcanın peşindedir ve kendi ülkelerinde zorla ya da severek çalışmasını istemektedir. Hikaye bu şekilde açılıyor işte... Sonuçta bu amca G. Kore' ye getiriliyor ve G. Kore için çalışmaya ve karşılık olarak bu ülke tarafından korunmaya başlıyor.
Ülkenin başbakanı tontoş amca bu nükleer gücü savaş için değil bölgenin gelişmesi adına pozitif anlamda kullanmaya çoktan karar vermiştir.Profesör, projesi ve yapılan nükleer tesisi korumak adına NTS denilen bir organizasyon oluşturmuştur. ( Ulusal Anti-terör Güvenlik Birimi)
Açılıştan üç yıl sonra gelişen olaylar burayı merkez alır. Merkez diğer ülkelere karşı mücadele ederken diğer yandan farkına vardıkça Athena adı verilen, dünya enerji piyasasında tek oyuncu olmaya çalışan, silah lobisinin enerji versiyonu şeklinde tezahür eden bir organizasyona karşı da çarpışmaya başladığını anlayacaktır.
İşte bu proje ve dizinin devamı için diyebilirim ki: Nükleer enerji uğruna ya Rab ne canlar heba oluyor...
(İzlemeyenlere spoiler vermeden buraya kadar gelebiliyorum. Yazının devamı hafif içerik içeriyor olabilir.)
Gelelim karakterlere ve benim yorumlarıma:
Lee Jung-Woo (Jung Woo-Sung): NTS' nin başına buyruk, şımarık, sevimsiz, kendine güveni yüksek olan ama bir işe yaramayan, boş gidenin önde gideni olan ajanı. Hadi sonlara doğru biraz daha topluyor, ağırlaşıyor diyeyim ama benim için dizinin en itici, en bencil karakteri halini aldı, zerre sempatim yok kendisine. Bir ukalalık, kimseyi ciddiye almama, dünya benim etrafımda dönüyor sendromu. Karaktere olan antipatim o kadar büyüktü ki Jung Woo Sung' un performansı iyi mi kötü mü kestiremedim :P. Öyle bir karakter ki dişi sinek bile kendisine hasta oluyor bir anda, anlamadım. Dizide aptallaştığı, etrafa kendince sevimli bakışlar attığı kısımları atlamak için çok yoğun istek duydum, yalan değil.
Kwon Yong-Kwan (Yoo Dong-Geun): Kötü adamlarla önceden tanışıklığı olan bu amca daha sonra başkan tarafından NTS' nin başına getiriliyor. İnsancıl. Hele son bölümlerde eline silahı alınca daha da sevimli oluyor ama elinde kaç ajan ölüyor, yazık.
Han Jae-Hee (Lee Ji-Ah): NIS den NTS' ye transfer olan, kurumun top ajanlarından. Güçlü, kararlı, inatçı zaman zaman öz güveni nedeniyle sinir bozucu olma kapasitesine sahip bu karakterin üzerine feleğin sillesi çok feci geliyor seride. Jung-Woo' nun eski manitası, babası nedeniyle ayrılmalarına rağmen unutamamış elemanı. Daha da gelen şoklar nedeniyle serinin sonlarında eskinin bu sert ajanından eser kalmıyor. Feci depresyona giriyor da kimsenin farkettiği yok garibanı, Joon Ho dışında. En büyük destekçin Joon Ho' dur abla. Lee Ji Ah için düşüncelerim karışıktır ama bu seride performansını genel anlamda beğendim de bir iki sahnede elinde silahla podyumda yürüyormuş gibi yürümese iyi olacakmış. Üzüntüm şu ki serinin esasında en yalnız karakterlerinden.
Kim Joon Ho (Choi Siwon): Eskinin dram yaşamış alan ajanlarından. Efendi çocuk, abilerine ablalarına saygılı, kafası çalışanlardan. Bence Siwon hep ajanlı, polisli dizilerde oynasın :) nasıl oluyor bilmiyorum ama yakışıyor bu çocuğa. Joon ho dizinin en duyarlı, en insancıl, bencillikten en uzak iki karakterinden bir tanesidir kendisi. Diğerine ileride değineceğim.
Park Cheol-Yeong: Dizinin en cool karakterlerinden biri. Amcanın duruşu yetiyor.
Yoon Hye-In: (Soo-Ae) Soo Ae ne yaparsa yapsın benim için Emperor Of the Sea' nin ablak suratıdır. Ne yapalım ilk izlenimler önemlidir:)
Hye-In serinin Jae Hee' nin tam tersi grafik gösteren karakteri. Ne karaktermiş arkadaş ama itiraf etmeliyim ki sonlara doğru sempatim arttı bu karaktere. Bir de kader işte, sıkışınca intihar ediyor ama yine yaşıyor yine yaşıyor, bir değişik :)
Son-Hyuk (Cha Seung-Won): Bu dizide tamamen kötü adam karizmasının karşılığı kendisi :) Makyajcılara ayrıca ayrı bir alkış gönderiyorum. O kadar akıllı ve zeki ama kötü bir huyu var çok sinirlenince bodoslama dalıyor ya da dalmaya çalışıyor karşısındakine. Hye In ile olan bağı göz yaşartıcı.
Bir de dizide Andy diye bir adamı var bunun. Andy koşulsuz sadakat, itaatin sözlük anlamı olsa gerek. Hye In den ziyade Andy ye yanık olsaydın mutlu mesut bir hayatınız olurdu be amca. Ayrıca elinde bardak kırmanın kitabını yazmasıyla da gönlümü aldı :) Bu da dokuz canlı familyasından yalnız. Yıprattınız yahu adamı. Cha Seung Won iyi iş çıkarmış.
Bir de bir sorum var şimdi. Bu ikisini benzeten ben miyim ki?
benzemiyorlar mı şimdi?
(fotoğraflarda çok belirgin değil ama dizi içinde Son-hyuk andırmıyor mu?)
Kim Ki-Soo (Kim Min-Jong): Dizinin en delikanlı karakteri budur arkadaş!! Bir de sallamıyorlar bu elemanı güya ama ne zaman başları sıkışsa, ne zaman bir şey olsa Ki-Soo koş. Bu garibimde koşuyor hani. Eskinin K.Kore ajanı, şimdinin boşta gezenin boş kalfası ama tam bir gönül insanı, dert ortağı. Kendi başının çaresine de kendi bakıyor, kimseden yardım istemiyor. Joon Ho ile dizinin en duyarlı, en insan canlısı karakteridir bu adam.
Ey Jung-Woo , Şef Park bana bildiğim her şeyi öğretti diyorsun, zırlıyorsun da adam çocuklarını buna emanet etti, sesini çıkarmadın. sen tabii karı kız peşinde koş...
Dizide en sevdiğim karakterdir Ki-Soo. Hakkını yedirtmem.
(İlerleyen bölümler ağır spoiler içerebilir.)
Dizi iyi güzel hoş... Fakkkkat... nedenini ve gerekçesini anlayabilsem de gereksiz uzatmalara gitmeselermiş daha iyi olacakmış hani. Misal Boa' lı bölüm kadar gereksiz sahneler olmaz. Anladık BOA da insan falan da ( ahaha bunları Boayı sevmediğim için yazmıyorum ahaha) boş. Boa da bu elemana yazdı ya daha ne diyeyim?
İlk bölümde yer alan James Bond teması, rüya için koca bölüm harcayacaklarına ihtimal vermemiştim hani, eyvah eyvah dedim ilk anda sonraki abartılardan çaktık iyi ki rüya olduğunu.
NIS ajanı olarak kendini gösteren Changmin' im, kaç kutu jöle kullandılar yavrum kafanda? Saçların dökülecek. Kulakları o kadar ön plana çıkarmasalardı iyi olacaktı be canım. Ama Siwon ile birlikte son bölümde adam dövdükleri sahneler hoştu şimdi.
Swatlar, Yıldız Savaşlarında Stormtrooperlar ne ise bu dizide de odur. Ne adam vururlar ne başka şeye yararlar ama sadece vurulurlar, patlamalarda havaya uçarlar. O kadar teçhizat var, sıradan ajanlar çat çat adam indiriyor bir taneniz adam vuramadı. O kadar çok ldüler ki dizinin seyrettiği evrende swat kalmadığını düşünüyorum.
Zaten NTS de yaratılan katliam dolayısıyla ajan da kalmadı sanki? Nasıl bir kurumdur arkadaş?
(bitti)
Gelelim dizinin OST'u içindeki favorilerime;
İlki TVXQ DAN... Diziyi izlemeden önce de hastaydım buna
Diğeri True Love. Aslında en sevdiğim mi bilmiyorum ama bu parça başka bir dizinin ostuna ya da başka bir parçaya müthiş derecede benziyor, çıkaramıyorum. Ben unutmaya çalışacağım zira böyle şeyler aklıma takılınca hayatı zehir ediyor bana.Yine de bilen ya da yorumu olan varsa beni haberdar etsin- çatlamak üzereyim -
Tabii ki Taeyeon - I Love You
Jang Jae in - Please
Başta hiç hoşlanmamıştım bu parçadan ama sonra sevdim