24 Şubat 2013 Pazar

The Viral Factor: Jik Zin




2012 yapımı bu Dante Lam filmini bekletiyor izleyecek geniş bir zaman aralığı yaratıp keyifle izlemeyi planlıyordum ama dayanamayıp izleyip bitirdim...

Dante Lam ve kadrolu oyuncuları Nicholas Tse, Liu Ka Chi ile birlikte Jay Chou, Andy On ... Nasıl bir iş çıkmış ortaya bakalım diye kıvranmama ve iyi bir aksiyon filmi diye sayıklıyor olmama çare oldu bir nevi...

Film Ürdün' de başlıyor, bir ara Çin' e uzanıyor oradan rotayı Malezya' ya çeviriyor sonra tekrar Çin' e dönüyor. Jay Chou kardeşimiz Ürdün' de görevli koruma timlerinden birinde çok güçlü bir virüsün yaratıcısı olan amca ve ailesini korumakla görevli bir timdeyken yaralanıp Çin' e annesinin yanına dönüyor. Annesi burada sen benim tek oğlum değilsin küçükken seni alıp babanla ağabeyini terk ettim diyince bu sefer Malezya'ya bu ikisini bulmaya gidiyor. Senaryo yazımına el atmış Dante Lam' dan çok daha korkunç bir özet çıkarmış oldum.

Filmin senaryosu çok feci, büyük bütçeli ve diğer açılardan başarılı bu filme hiç yakışmamış zira tamamen rastlantısallık üzerine kurulu ve 21. yüzyıla gelmişiz dünya ne kadar küçük be kardeş dedittiriyor ne yazık ki... Bu nedenle senaryo bahane aksiyon şahane tarzında bir film.



Görüntüler ve aksiyon sahneleri bunun aksi olarak tatmin edici. Görüntüler ve aksiyon koreografileri oldukça başarılı zaten insan bunlara kapılıp gidiyor.

Nicholas Tse zaman zaman abartılı olsa da genel anlamda iyi bir performans çıkarmış bana kalırsa. Jay Chou' nun pek bir şey yapmasına gerek kalmamış ama resime iyi oturmuş.

Filmde yer lana kadınlar Bai Bing ve Lin Peng' in pek bir aksiyonu ya da geri planı olmasa da - es geçilmişler duygusunu yaratsa da - ikisi de çok güzel :) Kadınlar silik ama filmin en akıllı ve olgun karakteri Man Yeung' un kızıdır sanırım.

Bu bütçe, bu görüntüler, bu aksiyon sahelerine daha inandırıcı bir senaryo eklenseymiş ortalığı darma dağın edermiş, bu haliyle yine izlenir yine keyif verir orası ayrı.

16 Şubat 2013 Cumartesi

MP3 PLAYER ÇEKİLİŞ SONUCU


Merhaba

Çekiliş sonuçlandı...

Çekilişi random.org üzerinden yaptım. Aşağıda kayıtları bulabilirsiniz.


Öncelikle katılan isimleri random.org a aktararak random.list yoluyla numara verdim. Sonuç aşağıdaki şekilde







Daha sonraTrue Number Generator u kullanarak şanslı rakamı belirledim.




Bu durumda kazanan HeiSeiShurishi oldu. Tebrikler....

Katılan herkese teşekkür ederim.

HeiSeiShurishi, twitter üzerinden ya da aşağıdaki mail adresine cuma gününe kadar ( 22.02.2013) adres ve iletişim bilgilerini göndermeniz gerekli. Aksi halde çekilişi tekrarlayacağım.

mail: tawannanna‏@gmail.com


13 Şubat 2013 Çarşamba

ÇEKİLİŞTE SON İKİ GÜN...




Eveeettt, mp3 çekilişinin katılım tarihine son iki gün...

Şu ana kadar iki kişi katıldı :)) Şans oranı yüksek.

Siz de şansınızı denemek isterseniz şu yazıya YÖNLENİNİZ. yazının altındaki soruları doldurmanız yeterli.

(Ben yazayım da sonra duymaım, görmedim olmasın)

Katılım için son tarih: 15.02.2013

Kazananı 16.02.2013 tarihinde buradan açıklayacağım.

Özellikleri:

Yeni ürün... Ben de hiç kullanmadım, aldığım şekilde şanslı kişiye gitmesi için köşeye koydum, orada bekliyor.

8 gb mış. Rengi fotoğrafta görüldüğü gibi mavi

1 adet usb kablosu

1 adet kulaklık

10 Şubat 2013 Pazar

Qin's Moon Sezon 3: Hundred Schools of Thought






Klavyemin "Q" tuşunun basmaması çok acı verici ve özellikle bu yazıyı yazarken beni çok zorlayacakmış gibi bir his var içimde :))

Qin's Moon' un bu 34 bölümlük üçüncü sezonu için söyleyecek çok lafım var ama şu anda hala düşünüyorum hem spoiler yapmadan nasıl anlatabilir hem de hikayenin içinde yatan karşıtlıklar, akıl oyunları vss nin harika biçimde aktarılışını nasıl açıklayabilirim diye. ..Kendi kendime de söz verdim. Şu yazıyı yazmadan dördüncü sezona başlamayacağım diye sonra nerede ne oldu iyice birbirine karışıyor etraf bu şekilde yazmadan ya da yarım halde bıraktığım bir sürü yazıyla dolu da tabii bunların konuyla bir ilgisi yok.

Eğer 2. sezon Qin's Moon Sezon 2: Night End's-Daybreak için güzel dediysem, 3 sezon Hundred Schools of Thought çok güzel hatta harika...bunu izlemeyenler bence çok şey kaçırıyor ya neyse... Bu konuya değineceğim.

2.sezon çok bomba bir yerde kalmıştı, 3. sezon kaldığı noktaya atlamadan önce konuya fantastik bir giriş yaparak içinde bulunan dönemi, biraz gerisini anlatarak giriyor.

Hatırlatmak için söyleyeyim yaklaşık 2000 yıl önce şu andaki Çin tarihinde savaşan eyaletler dönemi olarak biliniyor. Qi, Chu, Yan, Zhao, Wei, Han, Qin. Bu dönemin en güçlü yedi devleti kendi arasında savaşarak birbirini kendi egemenliği altına almaya çalışmaktadır.Yedisinin de kendine has tarihi, isimleri, gelenekleri, kültürleri bulunmaktadır. Bu güç savaşı zaman zaman dengelenmekte zaman zaman kaymaktadır. Durum yaklaşık 300 yıl kadar sürer. En sonunda Ying Zheng' in Qin hanedanlığının başına gelmesile durum değişir. Adamın tek hayali bu yedi farklı küçük imparatorluğu tek bir isim altında  birleştirmek, eritmek ve topraklarda tek bir dilin , tek bir kültürün hakim olmasını sağlamaktır.



Böylece ilk bölüm Qin askerleriyle Chu askerlerinin karşı karşıya gelişi ve Shao Yu ile açılır...

Olaylar daha sonra en son kapışmakta olan Wei Zhuang ve Ge Nie ye döner. İlerleyen dakikalarda ve mücadeleleri esnasında - ki ikiside en güçlü iki savaşçıdır - bazı karakterler olaya zaman zaman dahil olur, ikisinin geçmişine dönülür. Ghost Valley'de neler yaşadıkları ortaya serilir ama Ge Nie' nin neden herşeye sırtını döndüğü netlik kazanmaz. Tianming ve Ge Nie' nin arasındaki ilişki de eskiye dönük olarak yansıtılır.

Akabinde diğer kapışmalara da şahit olur bu gözler ki zevkten dört köşe olunur. Mohist Okul' un hatırı sayılır elemanları daha fazla sıkıştıkları köşede kalamazlar.

Gao Jianli, AhXue, Iron Hammer ölümcül savaşlara girerken aynı zamanda geçmişlerinden de bir parça sunulur.





Bu arada White Phoneix (Baifeng)  yine rol çaldı arkadaş:)) eleman ukala falan ama seviyorum diğer yandan.

Spoiler vermeden yazmaya çalışmak çok zor ühühüh...

Neyse olaylar ilerler, Makine şehrinin yardımına Liderleri ve diğer okullar gelir aynı zaman da Ying Yang Okulu iyiden iyiye kendisini gösterir.

Makine şehrinden ayrılırlar ve Doğuya yolculuklara başlarlar. Onları buraya Konfüçyüs Okulu ve özellikle Zhang Liang ( Zhang Liang ile ilgili başka bir yazı burada) yönlendirmiştir. Burada da yeni yeni karakterler ortaya çıkar, yeni olaylar vuku bulur.



Bu arada serinin en dramatik aynı zaman da en makara bölümlerinin bir kısmı Mohsitlerin lideri seçilen TianMing ve onun kendisini reddedenlere ve kendisine karşı içten içe verdiği savaştır. TianMing' in Yu er' a karşı duyguları özellikle bu sezonda göz yaşartıcı.

Bu sezonda Jing Ke' yı görüyoruz en sonunda. Gao Jianli ile nasıl tanıştıkları anlatılıyor. Jing Ke tam bir Jing Ke ve ortaya çıkışı da süper :)) ayrıca drunken style ı oldukça hoş ve iyi çizilmiş.

Çizimler diyince ekleyeyim 3. sezonun çizimleri ilk iki sezondan çok daha başarılı. Her sezonda daha da geliştirmişler çizimleri. Tek falso Ah Xue' nin o güzelim müzikle yaptığı dans esnasındaydı, hareketler ve geçişleri kötü görünüyor ama onu müzik, renk ve atmosferlerle kapatmışlar. Çok estetik sahnelerdi :))

Gao Jianli' nin geçmişinde yatan isimlerden biri olan Kuang Xi de delicesine karizmatik bir amca bu arada.



Karakterlere - özellikle yeni girenlere bir göz atalım o zaman ama öncelikle TianMing' e tekrardan değinmek isterim.

Hala tam olarak geçmişini bilemediğimiz bu çocuk çok candan, içten biri. Aptallığı ve şapşallığına rağmen bağıra basılası... Ge Nie ile maceralarının başlarını bu sezonda izliyoruz, Ge Nie' ye ne kadar değer verdiğini akabinde Yu er a. Shao Yu ile aralarında oluşan derin bağ göz yaşartıcı. Tek başına pek çok zorluğa gögüs germesi gerektiği yetmediği gibi insanlar Yu er ve Shao Yu' a efendi gbi davranırken bu garibimi zaman zaman itip kakıyorlar, üzülüyorum :P Cesur ve içten oluşu göz yaşartıcı boyutta. TianMing' i seviniz, pek şeker velet...

Shao Yu: Bu sezonda onun da hafiften geçmişini görüyoruz. Yetenekli ve zeki olmasına rağmen pek öyle dlicesine hırsları olan bir çocuk olmadığı da görünüyor. Tian Ming' i sevip kollaması ayrı bir konu...

Yu er: Yu er başka ellere geçti aralarındaki ilişki tam olarak 4. sezonda çözülür belki.

Shi Lan: Bu sezonda tanışıyoruz Shi Lan ile. Şef Ding' in restoranında çalışan kendi halinde bir ufaklık olarak görünüyor ama  dövüş sanatlarında usta... gizemli... Shao Yu aşık oldu buna :)) -konu nasıl sulandırılır -

Li Sı: Aslında ilk sezondan beri mevcut ama değinmemiştim. Bu sezonda biraz daha aktif. Legalism okulundan ama öncesinde konfüçyus okulunda da bulunmuş. Ying Zheng' in sağ kolu.

Funian: Konfüçyüs okulunun lideri. Üç kardeş arasında en büyüğü olduğu için lider ve baş o.



Yan Lu: Funian' ın kardeşi, Zhang Liang' ın abisi. İyi kalpli, ağabeyine  saygıda kusur etmeyen, kardeşini kollayan biri. Funian ve Zhang Liang kendi çaplarında ünlü fakaYan Lu' nun ismi ortamlarda pek geçmiyor.

Zhang Liang: Tarihi karakteri bir yana, seride üç kardeşin en küçüğü. Mohist okula yardım etmek için elinden geleni yapıyor. Zeki, hesaplı, önceden planlayan bir tip. Başarılı... Bu serideki haliyle bayılıyorum ona :))

Moon Godness: Zaten ara ara beliriyordu bu sezon da kendini gösterdi. Ying Yang okulundan... göreceğiz.

Star Wraith: Velet ama çok sevimsiz öncelikle...Çok güçlü olduğu söyleniyor.

Gongsun Linglong: Logical Okulundan.. gerçekten bir güzellik... kadının bölümlerde konfüçyusçülerle girdiği bir mantık yarışması var ki dağıttı ortamı ama Tianming tarafından (Zhang Liang sponsorluğunda) altedilmesi görülmeye değerdi :))

Üşenmezsem eğer gerçek tarihi karakterler ve bu üç sezon ile ilgili bir iki yazı daha yazayım ve içimdeki spoilerları kusayım...

Bunun dışında dayatma yapmaktan nefret ederim ama izleyin izleyin izleyin derim...

Birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü sezonu youtube üzeriden İngilizce altyazılı olarak buradan izleyebilirsiniz.

İzleyen olursa rica ederim ki bana bir haber etsin, benimle konuşsun :))


6 Şubat 2013 Çarşamba

Yamapi: Crush On You




Yamashita Tomohisa pek dinlemem ama single ı  Loveless da yer alan "Crush On You" ya zamanında feci takmışlığım var.

Hazır bulmuşken  ekleyeyim hemen... ama parça sarıcı değil mi? Tek ben miyim bunun hastası olup çıkan?



Duydum ya tekrar 50 kere daha dinlerim artık :))


3 Şubat 2013 Pazar

Shounen Onmyouji...




Nedendir bilinmez bu animeye  kanım kaynadı, deli gibi  ısındım ilk bölümü biraz zor atlatsam da, buna rağmen daha ilk bölümde Mokkun' un sevimliliği beni bağladı sonra 26 bölüm beni mutlu ediverdi...

Artık geçirdiğim iç bayıcı günlerden mi, yorgunluktan mı bilemiyorum, net değerlendirme yapamıyorum ama ne olursa olsun bu anime iyi bir yapım. Ayrıca bu anime Onmyouji yazmayı beceremediğimi defalarca yüzüme vurdu :(

Aslen Mitsuri Yuuki' nin elinden çıkma bir light Novelmiş kendisi. Uyarlandığı bir manga ve bilgisayar oyunu da var.

Bu 26 bölüm içerisinde (devamının geleceğine dair bir belirti yok, bilen varsa haberdar etsin pwease) light novelın sadece iki bölümünü konu edinmişler. Bu nedenle ileride de değineceğim bazı karakterler ya da bazı bağlar geri planda kalıyor. (hayır hayır yanlış anlamayıııın bu haliyle de oldukça açıklayıcı, izlenesi)

Animenin açılış parçası "Egao no Wake"  / Kaori Hikita




Olaylar Japonya' da Heinan döneminde geçiyor. Zamanının en iyi onmyoujisi olan Abe No Seime' in torunu Masahiro üzerine kurulu. Dedesi efsane olduğundan herkesin kendisine Seime' in torunu diye seslenmesinden rahatsız olan bu elemanımız 13 yaşında olmasına rağmen onmyoujiliğe dair bir ışık gösterememekte bununla birlikte elini attığı her alanda da başarısız olmakta. Günlerden bir gün önüne ağaçtan pıt diye beyaz küçük bir hayvan kıvamında Mokkun iniveriyor. Aaa ben aslında göremezdim, sen beni niye takip ediyorsun ile başlayan Masahiro' nun durumu zamanla "haaa dedem zamanında benim yeteneklerimi mühürledi zamanı gelip ihtiyacın olunca kazanırsın dediydine" dönüyor.

Animenin kapanışı ve ilk kapanış parçası Yakusoku// Saori Kiuji



Mokkun ve 14 üne giren Masahiro kötü ruhların falan peşinde koşmaya etrafı temiz tutma gayreti içine giriyorlar. Zamanla Mokkun' un aslında Seime ye bağlılık yemini etmiş 12 shikagami den biri olduğunu öğreniyoruz. Bir sürü karakter ve olay örgüsü işin içine giriyor. Burada konuyu noktalayayım.




Abe No Seime amca, torununu nasıl yönlendireceğini iyi bilen, gençliğinde yetenekli olduğu kadar yakışıklı da olan bir amca. Romanı okumadığım için bilemiyorum bu 12 shikigami bunu nasıl master belliyorlar, nasıl bir aile kıvamına varıyorlar ama dokunaklı...

Masahiro: İyi bir velet. anlayışlı, kararlı

Mokkun/Guren: Her iki haliyle de rahat görünen bir eleman ama içinde geçmişinde yaptıklarına dair büyük bir acı ve pişmanlık taşıyor. Masahiro' ya acayip bağlı ilk önce nedeni hadi canım daha neler dedirtiyor ama derinine indikçe insan etkileniyor. Mokkun hali delicesine sevimli, tavırları, patavatsızlığı vs..

Seriyi izlenebilir kılan öğelerden en önemlisi bence ikisi arasındaki bağ ve ilişki.



2 Şubat 2013 Cumartesi

TAKE YOUR PICK: Larry Carlton & Tak Matsumoto




Daha çok B'z in gitaristi olarak tanınan Tak Matsumoto aynı  zamanda söz yazarı, besteci ve daha bir sürü sıfatı üzerinde taşımakta.

B'z yanında kendi solo kariyerine de devam etmekte. 2004 yılında biraraya getirerek oluşturduğu Tak Matsumoto Group (TMG) ve çıkardıkları albüm de oldukça başarılıydı bana kalırsa.

Tak Matsumoto, Larry Carlton ile birlikte 2010 yılında "Take Your Pick" adlı bir albüm çıkardı. Bana kalırsa dinlenmesi gereken, keyifli bir albüm.

Albüm Best Pop Instrumental Album dalında Grammy ödülü almış.

Bu albümden; Tokyo Night ( Larry Carlton& Tak Matsumoto)





LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...