Kelime anlamıyla berbat bir günün ardından geç saatlerde eve geldiğimde ve küfür dağarcığımı genişletmekte olduğum bir akşam uyumazsam yarın olmaz belki düşüncesine sığınmışken zamanı durduramayacağım gerçeğini idrak ettiğimde o zaman dedim ki mümkün olduğu kadar hafif, eğlenceli, geyik bir film izleyeyim de en azından moralim yerine gelsin ve düzgün uyuyabileyim. Bu nedenle uzun zamandır beklettiğim bu filmi izlemeye karar verdim. Hakkında pek bir bilgim yoktu açıkçası konusu dışında o da oldukça bilinen bir konunun bir okulun tekvando klübüme uyarlanmış olmasıdır.
2004 yapımı bu filmin kadrosunda kimler varmış kimler? Hyun Bin, Lee Ki Wo, Kim Dong Wan... Sonuç mu? En azından uyuyabildim ve ertesi gün yine iğrenç bir güne başladım :)
Tekvando klübüyle zamanında meşhur bir lisenin bu klübü bir süredir çöküş içindedir. En sonunda takımın koçu da; " bu turnuvadan bir sonuç çıkmaz ben sağlam bir okula transfer olayım" diyerek çeker gider ki klübün en işe yarar sporcusuna da; "gel koçum birlikte şampiyonluğa koşalım" der ama eleman bunu kabul etmez.
Kulübün kaptanı ve yer süpürücüsü dışındaki elemanları otobüste yine okulun belalı çetesi tarafından sağlam dayak yer ve hastanelik olur. Yaklaşan turnuvadan önce okul yönetimi klübü kapatmayı düşünür ama kıyamaz çare olarakta otobüsteki kavga nedeniyle hapise düşen belalara bir öneri ile gider okul müdürü; " Takıma katılın, hapisten çıkarayım sizi, okuldan da atılmayın!".
Kendi gerekçeleri olan bu öğrenciler teklifi kabul ederler. Bir de koç bulurlar ve olaylar gelişir...
Kendi içinde keyifli bir film. Konu klişe ama özgün bir film beklentim de yoktu zaten. Bazı sahneler oldukça eğlenceli.
Keyifle izlerken, öncesinde sokakta dans edip şarkı söyleyen ufak çocuklarla kafa bulurken ardından dikkatimi çeken kalabalık sahnelerde arkada beliren çıplak çocuk için "ahah ayrıntıya bak" derken, bu eleman filmin içine bir kuğu edasıyla daldığı an benim de vidaları gevşettiğim an oldu - gerçi spagatta biraz sorun vardı ama neyse :) - ancak antremanlar esnasındaki tekmeleri için bir balerin veya baletin böyle tekme atmayacağını söyleyebilirim. Baleyle ilgilenmiş olanlar demek istediğimi - bu ince ayrıntıyı - anlarlar.
Henüz bunun etkisini atlatamadan ilerleyen bölümlerde çalmaya başlayan " Live is Life" devrelerimi yakmayı başardı.
O zaman Opus' un bu klasiği gelsin hemen...
Hani durumun etkisinden mi, moralimin seviyesinden mi bilemiyorum ama ben oldukça eğlenceli buldum bu filmi.
6 yorum:
slm saatlerimi pc den yazı okumaya sevk edip ciddi maddi zarara uğratacak ve gözlük derecemi yükseltecek olan ama yine de olmaz okumam lazım bakalım şimdi neler yazmış hangi klibi izlicem dediğim okutmayı sever arkadaşım. sayende hemen flmi aramaya başladım. bi de hyun bin oynuyor demişsin akan sular durdu yani))) kesin izlemem lazım. bu arada yukarıdan bi de müzik dinliyim dedim x japan çıkmaz mı. pazardan beri sürekli onları dinliyorum japoncayı sökücem nerdeyse))) cuk oturdu. eline sağlık yine araştırmacı yönümü ortaya çıkarmamı sağlayan bir yazı yazmışsın. eline sağlık))
zaman ayırıp -her ne kadar bedelleri yüksek olacak olsa da :) - okuduğun için ben teşekkür ederim :))
hyun bin in cücük halini görmek mümkün filmde:). umarım bulursun, basit, sıradan ama keyifli film :)izleyebilmeni isterim akan sularda durmuşken:)
ahah x - japan çok damardan denk gelmiş bir de onca parça arasından :)) playlist kendini göstermek istemiş demek ki :))
cevap yazdığın için ben teşekkür ederim))) gözlerim çekiklerle ilgili bilgiler için feda olsun dicem ama yok yok demiyim dilek kapım açıktır falan neme lazım)) hyun binin her hali kabulümdür. kendisini secret garden de keşfettiğim zaman ki "that man" uzun bir süre uyurken ninni niyetine dinlediğim şarkı. belki rüyalarıma da gelir çatık kaşlarımı düzeltir diye beklediğim adam. ahh ahh efkarlandım şimdi. bi that man dinliyim hemen))) ama bu arada filmi hangi siteden izledin. tek link olarak bulamadım. partlara ayrılmış olarak izlemek bütün keyfimi kaçırıyor. bulamazsam mecbur izlicem tabi. ama belki senin izlediğin yer tek linktir. ve yine bu arada play listini pek beğendim. zevkine sağlık)))
benim şöyle bir olayım oldu bu film ve bir kısmı için. zamanında tanıştığım ve uzakdoğuya sardırdığım bir arkadaş sonuç itibariyle download manyağı olup tüm dünyayı download etmişti. ülkelerimiz ayrılmadan önce teşekkür babında bana tüm birikimini aktarmıştı. bu filmde bilgisayar göçmeden önce kurtarabildiklerimden. ama şu siteyi buldum tek link, denedim sorunsuz; http://www.veoh.com/watch/v464042hpCF5Aws?h1=%5Bmovie-Wannie%5D+Spin+kick
umarım sende de sorunsuz çalışır. bu arada kore dizilerin için de - biliyorsundur muhtemelen ama -dramacrazy i kullanabilirsin. parçalı falan ama download yoksa izlemek için başka bir seçenek :))
benim de canım "that man" çekti şimdi :))
mrb arkadaşım. verdiğin link için teşekkür ederim)))) ama küçük ufacık bir ayrıntıyı sana söylemeyi unutmuşum))) ben ing ve korece bilmiyorum))))) daha önce orjinal dili ve ingaltyazıyla film izlememiştim tecrübe oldu)))) ıdm ile indirim bi yerden de altyazı bulur izlerim dedim ıdm indirmedi. ama ben inatla ing. ve korecemiilerletme çabalarıyla izledim yine de )))) birazdan da partlı tr altyazılısını izlicem)))) sana that man li x japanlı günler dilerim))))) bu arada sanırım yanlış görmediysem filmin başındaki otobüsteki kavga sahnesinde -pardon dayak yeme sahnesi- hyun bin dayak yemedi ve ben bundan arsızca memnun oldum, adamım dayak yemedi diye)))) eğer yediyse de ben kendimi böle avutuyorum))) ve tabiki yine bu arada bu sahnede şoför çok enteresandı ve müzik te ii gitmiş sahneye))
pardon, bundan sonra tr altyazılı linkler arayacağım :)
ahaha hyun bin dayak yemedi diye mutlu olmak :)) o ve süpürücü çocuk sıyırdı dayak işinden. eğlenceli sahneydi, özellikle hatunun otobüsten inip attığı bakışa kopmuştum ben.
that man i bir kaç gündür dinliyorum. rahatladım :))
Yorum Gönder