16 Ekim 2011 Pazar

TOKYO MAGNITUDE 8.0: Beni Vurdu...



Evden çıkmamaya karar verdiğim bir gün, günler öncesinden ilk bölümünü izlediğim bu animeye devam etmeye ve bitirmeye karar verdim. Vermez olsaydım!! Şu anda bu yazıyı yazarken bu animeyi bana veren arkadaşa saydırıyorum! Zaten kendisine tekme tokat dalmaya karar verdim. Anime bittiğinde dışarı çıkıp yürüyüş yaptım sözde evde kalacak olan ben.

Animenin adından ve benim bu etkilenişimden yanlış manalar çıkmasın. Beni derinden vuran animenin adından da anlaşılacağı üzere deprem ve görüntüleri üzerine olması değil tamamen başka bir şey!






Baştan başlayayım. Netsuka Takahashi' nin yazdığı ve Masaki Tachibana' nın yönettiği 2009 yapımı bu 11 bölümlük anime 2009 da zaten ödül kazanmış. Yapımcıların ana hedeflerinden bir tanesi beklenen Tokyo Depremi şehri vurduğunda olabilecekleri mümkün olduğunca birebir yansıtmakmış. Deprem anı, hasarlar, ardından gerçekleşecekler vs...Animede depremin 2012 yılında gerçekleşeceği varsayılmış. Gerçekten de birebir durumu yansıtabilmek için oldukça kapsamlı bir araştırma yapmışlar. Artçı şoklar, oluşacak panik, insanların nasıl yönlendirileceği, hastanelerin durumu vs... Bu noktalar açısından çok başarılı anime.

Deprem esnasında kardeşi Yuuki ile birlikte şehrin bir köşesinde Robot Sergisinde olan Mirai, depremin ardından kardeşiyle birlikte yine kızı ve annesi şehrin bir ucunda olan Mari ile tanışıyorlar ve eve yürüyerek dönüşlerinin hikayesi anlatılıyor.





Serinin başarısının ikinci noktası bu üç karakterdir bana kalırsa. Ergenlik döneminde, ailesinden hoşnut olmayan, karamsar, gelecekte ne yapmak istediği hakkında bir fikri bulunmayan, insanların hala onu çocuk yerine koymasından bunalan, insanların kabalıklarından bıkmış, dünyadan nefret eden bir Mirai, ablası ve ailesiyle birlikte daha çok vakit geçirmek isteyen bir Yuuki , kızını tek başına büyütmeye çalışan, kocasının ölümüyle kendi başına hayatta durabilmek için daha da güçlenen, doğruları olan Mari.

İzlemeyenler için detaya girmeyecek olsam da dileyenler yine de devamını okumaktan kaçınsın...

Herşey Mirai' nin bu dünya yok olmalı diyerek telefonuna not düşmesiyle başlıyor ve sonra dönüş hikayeleri...

Etkileyici nokta 3; Gerçek insanları anlatıyor. Hepimizin yaşayacakları ya da yaşayabilecekleri... Böyle bir kaos anında önündekini ezerek geçecek insanlar... Bir çocuğun çırpınışına önem vermeyecek insanlar...Yolda kalana yardım etmeyecek insanlar... Tanımadığı bir yaralıyı kurtarmak için hayatını tehlikeye atacak insanlar... O anda sadece kendini düşünecek insanlar... O anda sadece başkasına yardım edecek insanlar... O anda başkalarına yardım ederek gerçekliğe odaklanacak insanlar... Ne kadar planlı olsa da ön görülemeyecek kazaları engelleyemeyecek yetkililer ve daha bir sürü...




Yolculuk devam ederken Mirai değişecek Mari ve Yuuki sayesinde. Tanıştığı insanlar sayesinde... Acısını gömüp başkalarına az da olsa yardım etmeye çalışanlar ya da robot nerd sayesinde ve yine Yuuki sayesinde.

Etkileyici yanı 4; Kesinlikle hikayesi ve kurgusu. Bu noktada daha fazla bir şey söylemeyeceğim ama bir deprem arka planına oturtulmuş hikaye ve kurgu çok etkileyici!!

Birşeyleri insan böyle durumlarda anlar daha çok. İyi ve kötüyü daha net seçer. Bunun dışında sahip olunanların değeri kaybedilince anlaşılırmış. Dokunaklı bir hikaye...

Bu kadar az bilinmesine üzüldüğüm bir anime. Ya da ben durup duruken çok etkilendim gerçi bunu yaşlılığıma bağladım sonra :) Yine de sağlam sinirleriniz yoksa gecenizin ziyan olmasını istemiyorsanız izlemeyin derim bu güzel ve başarılı animeyi, ya da ne bileyim...



Kapanışı hiç ilgimi çekmedi ama açılış parçası bu işleri iyi bilen Abingdon Boys School' dan "Your Song"- Kimi no Uta ayrıca jeneriği de ilgi çekici.

2 yorum:

meryem ana dedi ki...

çok meraklandım ^^ da sonuçlarına nasıl katlanırım bi fikrim yok o.O

Tawannanna dedi ki...

selam. bana kalırsa çok güzel seri ama sağlam sinir lazım. bir şekilde feci derecede etkiliyor.

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...