"Kötü insanlar daima bedbahttırlar. Onlar yeryüzünün şurasına burasına serpilmiş ve sayıları son derece sınırlı adil insanları denemeye yararlar. Dünyada iyilikten doğmayacak bir kötülük yoktur."
Voltaire denince akla 18. yüzyıl Aydınlanma Çağı (kendisi Fransız Aydınlanmasının öncülerinden biri) , dolaylı olarak J.J Roussou (duysa kızardı muhtemelen) ve o dönemin ortaya konan felsefi düşünceleri geliyor. Tüm bunlar Voltaire' in sıkıcı ve ağır felsefi eserleri olduğunu düşündürebilir belki halbuki Voltaire' in özellikle bu tarz uzun hikayeleri olabildiğince yalın, akıcı ve nükteli bir dile sahip.
Zadig, Voltaire' in 1747 yılında yazdığı uzun hikayelerinden bir tanesi. Zadig' i yazdığı yıllar yazarın inişli çıkışlı hayatında tekrardan yükselişe geçtiği ve Versailles Sarayında tarih yazmanlığı yaptığı yıllara denk geliyor.
Benim elimde biri Öteki Yayınlarından diğeri ise Kaknüs Yayınlarından olmak üzere iki farklı basımı vardı. Yıllarca oradan oraya, göçebe bir şekilde yaşadığım için bu kitabın ana merkez üssümde bulunduğunu unutarak okumak üzere ikinci bir kez satın aldım muhtemelen. Öteki Yayınlarının basımı Micromegas, Cosi- Sancta, Eflatun' un Düşü adlı hikayeleri de içeriyor ( Micromegas ve diğer hikayelerini de herkese tavsiye ederim). Ben Micromegas ve diğer hikayeleri daha önce Alfa Yayınlarının basımından okumuştum. O nedenle bu sefer Kaknüs Yayınlarınınkini okudum.
Zadig, Babil Krallığında yaşayan genç, zeki, alim,adil, bonkör ve erdemli bir insan olan Zadig' in başına gelen olayları okuyana sunuyor. Zadig doğruluktan ayrılmamayı, iyi kalpli ve doğru bir insan olmayı kendine ilke edinmişken başına gelen talihsiz olaylar nedeniyle Babil' den sürülüyor. Mutluluğu ararken sıkıntılı zamanlar geçiren, mutluluğu tam da bulduğunu düşünürken feci olaylara uğrayan ve Babil' in dışında hayatına yine inişli çıkışlı şekilde devam eden Zadig, bir taraftan hayatın bu çizgisini sorgular , başına gelen bu talihsizliklerin nedenini anlayamadığı için üzüntü duyarken diğer yandan yine de erdemden ayrılmayarak aklını ve bilgisini kullanarak doğruluk inancı üzerinde hayatına devam eder. En sonunda tüm bu talihsizliklerin sonunda Babil' e kendisini mutlu edecek bir şekilde döner. (Fazla detay vermemeye çalışıyorum ^^)
" Zadig, zamanının en son felsefesinin aksine, bir yılın üç yüz altmış beş gün altı saat ve güneşin de evrenin merkezi olduğunu biliyordu. Zamanının alimi geçinen bazıları onun yanına gelirler, yüksekten bakar bir vaziyetle kendisinin tehlikeli fikirler taşıdığını, güneşin kendi ekseni etrafında döndüğüne ve bir yılın on iki ay olduğuna inanmanın milli menfaatlere aykırı olduğunu söylerler; Zadig ise sükünetini muhafaza eder, asla hiddet eseri göstermezdi."
Bu hikaye, aslında kader denilen olgunun insanların anlayışından daha geniş bir süreç ve varoluş olduğunu, insanın karşısına çıkan olayların ardındaki geniş resmi göremeyebileceğini, başa gelen talihsiz bir olayın aslında insan algılamasa da iyi olabileceğini anlatırken erdemin ne olduğunu okuyana sorgulatmaktan geri kalmıyor.
Tüm bu hikayenin içerisinde Voltaire Zadig' in başına gelenleri anlatırken, insan aklının ve seçimlerinin önemine vurgu yaparken, dogmatik düşünce şeklini nükteli bir şekilde yermekten de geri kalmıyor. Sonra insan kısa ve oldukça yalın bir hikayenin içine bu kadar derin ve önemli manalar sıkıştırılmış olmasını, aralara serpiştirilmiş eleştirilerin masalı bozmadan akmasını takdir ediyor.
"Zadig, kanunların vatandaşları korumak olduğu kadar, onlara yardım etmek için de olduğu kanaatindeydi. Kendisinin en önde gelen mahareti, herkesin karıştırmaya çalıştığı hakikatı, tam aksine ortaya ve aydınlığa çıkarmasıydı"
Bana kalırsa Zadig elinize alıp kısa bir sürede bitirebileceğiniz, okurken eğleneceğiniz, akıcılığıyla ilerleyeceğiniz, kafanızı rahatlatacak ancak siz fark etmeseniz bile beyninizin arka planda düşüncelere dalacağı bir kitap.
Sizlerin de yorumlarını beklerim.
"Istıraplar içindeyken yalnız kalmanın insan için tahammül edilmez bir şey olduğunu biliriz. Fakat kendisi gibi bahtsız bir adamla karşılaşan biri, bundan kuvvet alır"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder