Space Battleship Yamato 2199, 1974 tarihli Uchuu Senkan Yamato' nun remake' i. Bu 26 bölümlük anime 2013 yılında gösterime girmiş.
Orijinaline dair kafamda sadece bir iki sahne olduğundan (muhtemelen zamanında denk geldim) Space Battleship Yamato 2199' u orijinali ile kıyaslayamayacağım. Space Battleship Yamato 2199 için söyleyebileceğim oldukça başarılı bir yapım olduğu.
Dünya ilk kez uzaylılar ile temasa girer ama bu ilk temas her zaman hayal edildiği gibi "merhaba dünyalı, biz dostuz" şeklinde olmaz. Daha ilk karşılaşmada dünya ve uzaylılar - ki dünyalılar bu yabancı ırka "Gamilas" adını vermiştir - birbirine girer. Büyük mücadeleden sonra dünya ilk saldırıyı büyük kayıplar vererek def etmeyi başarır ama Gamilanlılar saldırıyı kesmezler. Büyük kapışmalar yaşanır ve ne yazık ki dünya teknolojisi bu uzay ırkıyla baş edebilecek kapasitede değildir. Çok kayıp verilir vs... Tüm bunlarla birlikte Gamilanlılar dünyaya düzenli olarak meteor bombaları göndermektedir ve bunların hem yıkıcı etkisi hem de yaydığı radyasyon nedeniyle dünya büyük zarar görmektedir.
İlk temasın üzerinden geçen 8 yılın sonunda dünya üzerinde yaşam bitmiş, kalan insanlar yer altında yaşamaya başlamıştır ancak gezegenin dayanma gücü de sona ermiştir. Kısa bir süre sonra dünyanın içinde barındırdığı insanlarla birlikte yok olacağı hesaplanmıştır. Bu esnada uzak, çoook uzak bir galaksideki bir gezegenden yani Iscandar'dan dünyaya bir mesaj gelir. Dost bir tür olarak gözüken Iscandar, dünyaya mesajıyla birlikte uzayı katedecek gemi şemasını da göndermiştir. Eğer insanlar Iscandar' a gelirse onlara gezegeni radyasyondan temizlemeye yarayacak aleti verebileceğini vadetmektedir. Mesajı gönderen Starsha, iki kız kardeşini dünyaya göndermiştir.
Olaylar böyle başlıyor. Dünya hapı yutmuş durumda. İnsan soyu tükenmek üzere. Dünya kuvvetleri Gamilanlılar ile boy ölçüşemiyor. Iscandar' dan gelen bu mesaj bir nevi son umut oluyor ve dünya bu son umut üzerine, neredeyse bu imkansız görev üzerine bir çeşit kumar oynuyor.
(Güzelim bir ending -KOKIA - Kioku no Hikari)
Iscandar' dan gelen şemalara göre Yamato inşa ediliyor. Hatta yola çıkmadan önce yolculuğa çıkacak esas mürettebatın büyük kısmı Gamilan saldırısında hayatını kaybediyor vs... ama Yamato bir şekilde yolculuğuna başlıyor. Hem de öyle bir kalkışla ki, bence o sahneler, herkesin elektrik gönderdiği, Yamato' nun toprak kamuflajından kurtulduğu, o saldırının sonunda heybetle aradan çıktığı yerler animenin en afilli sahnelerinden...
İşte böylece Kaptan Okita yönetiminde Yamato' nun yolculuğu başlıyor. Önünde başarması gereken, imkansız sayılabilecek bir görev ve üzerinde taşıdığı mürettebat ve tüm dünyanın umudu var. Bilmem kaç ışık yılı uzaklıktaki bir galaksiye ve yerini bilmedikleri bir gezegene ulaşmak, Starsha' yı bulmak, aleti almak ve geri dönmek zorundalar ve bunu için 365 günleri var zira dünyanın 365 gün içerisinde sizlere ömür olması beklenmekte.
Haa, bir yıl içinde bunca yol nasıl olacak, bunlar döndüğünde dünya kalır mı, bu insanlar yolda nasıl ölmeyecekler gibi sorular doğal olarak kafada canlanacak, bu gibi çoğu soruya animede yeterince açıklama getiriliyor. Işık hızı yetmeyecek, bunun için çözümü "warp"'ta buluyorlar falan. Anime boyunca favori cümlelerimden biri "warp shimasu" hahaha...wave motion gun da karizmatik bir olay şimdi.
Şu "warp" olayı güzel olay aslında. Geniş bir ifade olmak ile birlikte şimdiye kadar bilim-kurgu kitapları ya da filmlerinde değinilmiş bir olay. Kaba bir ifade ile ışık hızına yaklaşmadan, etrafınızdaki uzayı bükerek, varılmak istenen noktaya varılması. Star Trek sevenler "warp" ve "warp drive" kavramlarını rahatlıkla hatırlayacaktır. Space Battleship Yamato 2199' da" warp", kısaca ışık hızından daha hızlı yol alabilmek için kullanılıyor. Bunu sağlamak için Iscandar' ın bilgilerini sağladığı "Wave Motion Engine" ı kullanıyor gemi. Aynı olaya Gamilanlılar "sıçrama" adını veriyorlar. Star Trek öncesinde de adı anılmış olmasına rağmen, özellikle bu serilerin ardından NASA' nın konu üzerinde çalışma yaptığını belirtmekte de fayda var. Meksikalı fizikçi Miquel Alcubierre, 1994 yılında konuyla ilgili makalesini tamamlamış. Basitçe olay şöyle; uzay-zaman kavramı içerisinde ışık hızını geçmek mümkün olmadığı için, uzayı katlayıp bükerek ( bunun için geminin bir baloncuk içinde olduğunu düşünün ) gemi ışıktan hızlı gitmediği halde evrende ışıktan hızlı yer değiştirecek gibi, gibi...
Doğal olarak bu yolculuk esnasında Yamato, Gamilanlılarla sayısız kez karşılaşıyor. Nice taktiksel savaşlar, mücadeleler veriliyor. Zaman zaman birbirlerine kafa kafaya dalıyorlar. Bununla birlikte Gamilanlıların da aslında insanlardan çok farklı olmadığı ortaya çıkıyor. Sadece her iki tarafın olaylara bakış açısı farklı.
Yamato tayfasının bu yolculuk esnasında kendi içlerinde yaşadığı hesaplaşmalar, Gamilianlara karşı olan duyguları, kayıpları için yaşadıkları öfke ve bitkinlik, çılgınca bir umudun peşinde olmalarına rağmen ona inanmaları, zaman zaman yaşadıkları tereddütler vsss ile birlikte hepsinin aynı amacın peşinde olmaları ancak bunun için farklı metotları savunmaları, uzlaşmaları, kapışmaları ve daha bir sürü kayda değer nokta animenin içinde bulunuyor. Aynı zamanda Gamilanlılarla iletişimleri, onların ve kendilerinin ne yapmak istediklerini düşünmeleri ve diğer noktalar da insanı yapıştırıyor ekrana.
Orijinalinde karakterler bu kadar açılmış mıdır ve yayılmış mıdır bilemeyeceğim ama 2199' u güzelleştiren bu karakterler, geçmişleri ve iletişimleri.
Okita' ya saygı sonsuz zaten, ama favori karakterlerimden bir tanesi Sanada' dır. Onun getirdiği açıklamalar, bilimsel ve soğukkanlı yaklaşımları ayrı bir tat. Bu arada burası yeri değil ama Suç ve Ceza göndermesi hoştu. Bir diğeri Shima. Yani adını anmaya gücümün yetmeyeceği bir sürü karakter var şurada. Tabii ki çoğu karakterin birleştiği nokta Susumu Kodai oluyor, özellikle kadın karakterler adına ama o kadarı olur diyor ve geçiyorum.
( İzlerken zaman zaman çarpıyor. "Makka na Scarf (真赤なスカーフ)" /Isao Sasaki )
Yorumlardan gördüğüm kadarıyla bu versiyonda kadın karakterler çoğaltılmış. Yamamoto Akira' yı kadın yapmışlar. Battlestar Galactica' da Starbuck' u yaptıkları gibi. Bence gayet hoş olmuş. Battlestar Galactica dedim de aklıma geldi. Space Battleship Yamato 2199' u izlerken ve sonrasında yine delice BSG çemberine kapıldım. İnsanda gerçekten bu hissi uyandırıyor. Kendimi zor frenledim hala da Battlestar Galactica atakları geçmiş değil. Yamamoto dışında mesela Niimi' yi eklemişler. Niimi de sevdiğim karakterlerden bir tanesi.
Kısaca Yamato tayfası çok çeşitli ve renkli. Çoğu karakter derinlikli. Tek tek adını anmayacağım.
Öte yandan ilk başlarda dünyayı patlatan ve bir sürü insanı öldüren yaratıklar olarak gördüğümüz Gamilanlılar da askeri disiplin ve teknoloji sahibi, karakter ve düşünüş olarak insanlara benzeyen karakterler. (Bu arada imparatorluk, üniformalar, askeri disiplin, selamlar, bakanlıklar - misal propaganda danışmanı vss - Nazileri andırıyor.) Aberdt Desler karizmatik bir lider olmakla birlikte aslında amacı beni pek tatmin etmedi ama son ana kadar Yamato' nun kuyruğundan ayrılmaması, açıklamaları, tavırlarıyla takdir topladı. Bunun dışında Gamilanliların içinde bir Domel faktörü var şimdi. Neyse şurada fazla yazmayacağım tavırları ve sadakati hakkında. Bir Schultz yadsınamaz. Melda çok karakterli bir kadın, denizaltı gibi olan geminin kaptanı işinin ehli vss.. Öte yandan Goer, demek ki tüm galaksilerde bulunabilecek bir insan karakteri tezahürü.
(Bir diğer ending "R.I.P~Tomo yo Shizuka ni Nemure~ (R.I.P~友よ静かに眠れ~)" JAM Project )
Space Battleship Yamato 2199, uzayda gerçekleşen bilinmeze yolculuk hikayesi. İnsani ve evrensel duygular, aynı amaçlar farklı yollar, aynı yollar farklı idealler, umut, umutsuzluk, yanlış anlaşılmalar, onur, kendini sorgulama vs...
Kurgu ve işleniş bana kalırsa gayet iyi. İzlediğim dönemde bana ilaç gibi geldi.
Savaş sahneleri iyi ve görsel olarak keyifli. (gemi patlayınca akıma kapılıp boşluğa uçan insanları izlemenin keyifli olduğundan bahsetmiyorum burada) Gemi içinde gerçekleşen bazı olaylar da aksiyona aksiyon katıyor. Gerçekçi bir açı taşıyor. Yamato çok karizmatik. Müzikleri zaten çoğunluk biliyordur.
Bu arada Yamato, Birleşmiş Milletler logosu taşıyor ve onun operasyonu bu. Kaptanın Okita ve bu merkezdeki sorumlunun Hijikata olması bilinçli midir bilemeyeceğim ama bana eğlenceli geldi. Müzikler için yorum dahi yapmayacağım.
Neyse işte şu güzelim anime için bu kadar sığ bir yazı yazılabilirdi, bunu başarmanın huzuru içinde burayı terk ediyorum.
(Ve tabiki açılış ...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder