22 Şubat 2010 Pazartesi

STAR WARS; Star Wars Episode IV: A New Hope ; Feel The Force Luke ...



Yüzbin kere izlediğim şu orijinal üçlemenin bu ilk filmi nedeniyle duygu seli içerisindeyim şu anda... Bunları yazmaya çalışırken ellerim titriyor öyle ki tuşları bulup yazamıyorum. Tabii düzenli aralıklarla izlenen bu seride period aşımı yaratıp, izleme aralığını arttırınca ve akabinde çööt diye izleyince yaşlılığında verdiği etkileşimle sel yaratmamak mümkün olmuyor işte.... Çocukluğum ve gençliğimi derinden etkilemiş olan bu film için ne söylesem azdır. Obi Wan Kenobi şu anda fazla saçmalamamak için tek umudum sensin. Misal bu replik "obi wan kenobi tek umudum sensin..." nice esprilere ve geyiklere alet olmuştur. Kaçbin tane genç bu sözle yardım beklemiştir. Şahsen ben daha ciddi konular da bile kullanmışımdır. Üniversitede elimde sıfır not, hocasını bile görmediğim sınavlara girerken, son 10 günde tez yazma tekniği konulu projem kapsamında tezimi yazmaya çalışırken, işyerinde anlamsız ve gereksiz zilyon tane toplantıya sallana sallana girerken "obi wan kenobi tek umudum sensin" demişliğim vardır. Sağolsun güç ve obi wan kenobi yalnız bırakmadı beni :p Yoksa güç hep benimle mi olacak ??



Efendim işte bu bölümde Tatooine' de yetişmiş delikanlı Luke' u görürüz ama ondan önce İsyancıların başı konumundaki Prenses Leia' nın Darth Vader ve imparatorluk güçleri tarafından kaçırılışına tanık oluruz. Bu arada General Tarkin büyük adam olsa da gıcığım ona nedense... Sonra serinin kahramanı R2 D2 ve C3PO Tatooin e gelir. Biraz da olsa Jawaların sayesinde elemanlarımız Luke' u bulur. Luke da Obi Wan' ı. Sonra hep beraber Chewbaca ve Galaksinin solo takılan artisti Han Solo' yu. Böylece hep birlikte galaksinin efsanevi aracı Millenium Falcon ile Death Star' a doğru yol alırlar. Bir anda bu kadar eski dostu görmek duygusal yapıyor insanı işte. Luke, Leia, Han Solo vs.. Death Star ın koridorlarında dolaşıp koşuşturdukça insan zevkten sarhoş oluyor.

Tatooine demişken şu efsanevi Mos Eisley sahnesi atlanmaz. Mos Eisley ve Cantina Band' ı anmak lazım tabii ki.




Sonra sevenlerini psikolojik bunalıma sokan o sahne. Obi Wan' ın Darth Vader ile kapışırken ışın kılıcını kapatması.... Aaah aah... Sonra Yavin savaşı... - bu arada olan Biggs' e oluyor orası ayrı, O da kalbimizdedir-

Sonra bir şekilde film kapanırken kendimize gelemiyoruz tabii yaşlı bünyeler olarak. Beyim ambalezasyonu geçiriyoruz.

İlk üçleme gerçekten farklı birşey, daha samimi daha büyüleyici ya da benim için öyle en azından. Yok şurada kopukluk var, yok şu böyle olaylarına girmeyeceğim ama bir tie fighterlar, bir imparatorluk kruvazörleri, alderaan' ın parçalara bölünmesi , Darth Vader' ın uzaktan adam boğazlaması (force grip) bu kadar mı etkileyici olur??? İçimdeki tek uhte Vader' in şu Tarkin' e sağlam bir tokat çakmamasıdır onu da Vader ın şövalyeliğine veriyorum. Jabba bile bir babacan bir sevimli bu bölümde.

George Lucas' a dönerek soruyorum... "kaç neslin gençliği ve psikolojisi ile oynadın?" Hala bu yaşımızda evde ışın kılıcı ile oynuyor, sağa sola mind trick yapmaya çalışıyor, canım istediği zaman güç seninle olsun diyerek karşımdakini abandone ediyorum. - Haa amin diye karşılık verenler de yok değil bak buna - Eğer bu film gösterime girmeden ne yaptığını bilseydi " eyvah bir halt ettik ama ne yaptık deyip film gösterime girmeden önce korkudan tası tarağı toplayıp ortadan kaybolup, dağlara vurmazdı kendini herhalde"

Neyse Empire Strikes Back e kilitleniyoruz ve içimizden "Feel the Force Luke" diye geçiriyoruz ve ben legolarımla oynamaya gidiyorum.

Güç sizinle olsun...




http://www.youtube.com/watch?v=wRHFcQgNFQ8&feature=related

http://www.youtube.com/watch?v=wEUGF3NGbPg&feature=related

http://www.youtube.com/watch?v=0YSF5SfqF2o&feature=related

http://www.youtube.com/watch?v=jSZB0NjRqzc&feature=related

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...