16 Şubat 2009 Pazartesi

RUSH: Music of Gods


***Bu yazı ank-su-namun' un 14 Şubat ağıtıdır .............

Her müzik severin hayatında hayatımın grubu dediği diğerlerinden bir adım önde duran bir grup vardır zannımca.
Maymun iştahlının önde gideni bir müzik sever olarak benim hayatımın anlamı dinlediğim andan itibaren kelimenin tam anlamıyla aşık olduğum Kanadalı Rush grubudur.Şimdi bunca manga,anime,j-rock geyiğinden sonra diyeceksiniz bu da nerden çıktı.28 yaşına merdiven dayamış yaşlı bir otakunun yine sap geçen bir 14 şubat sonrası depresyonunundan kaynaklanan bir duygu patlaması olarak adlandırabiliriz bunu.
Rush herbiri kendi içinde bir müzik tanrısı olarak adlandırabilecek elemanlardan oluşan bir Progresif Rock çılgınlığıdır efendim.1968'de Kanada'da kurulduğunda elemanları gitarda Alex Lifeson (Alexander Zivojinovich),vokal,bass ve synth (evet üçünü de yapıyor) Geddy Lee (Gary Lee Weinrib) ve bateride John Rutsey idi.1974'te Rutsey'in yerine Neil Peart gruba dahil olmasıyla efsanevi üçlü son halini almış oldu.Grubun müzikal referansları arasında yine herbiri efsane olan Cream,Pink Floyd,King Crimson,Yes,Led Zeppelin gibi isimler bulunur.
2009 itibariyle müzikte 31. yılını dolduran grup dünya çapında albüm satışları açısından 24 altın ve 14 platinyum albüm ile The Beatles,The Rolling Stones ve Aerosmith'ten sonra 4. sıradadır.Şu ana kadar yayınlanmış stüdyo albümleri:

* Rush (1974)
* Fly by Night (1975)
* Caress of Steel (1975)
* 2112 (1976)
* A Farewell to Kings (1977)
* Hemispheres (1978)
* Permanent Waves (1980)
* Moving Pictures (1981)
* Signals (1982)
* Grace Under Pressure (1984)
* Power Windows (1985)
* Hold Your Fire (1987)
* Presto (1989)
* Roll the Bones (1991)
* Counterparts (1993)
* Test for Echo (1996)
* Vapor Trails (2002)
* Feedback (2004)
* Snakes & Arrows (2007)

Yukarıda bahsi geçen albümlerin her biri bir baş yapıt niteliğinde olup özellikle son albümleri Snakes and Arrows biz fanlarına 30 yıldan sonra Geddy,Alex ve Neil'in hala kendilerini aşıp çok daha olağanüstü parçalar yapabileceklerini göstermiştir.



Grup elemanlarından Geddy Lee,benim için her daim biraz daha fazla özel olup kendisine olan hayranlığımı kelimelerle ifade etmekte zorlanıyorum.Tüm müzik otoritelerince bir bass gitar dehası kabul edilen Geddy'nin bass gitar performanslarını dinlememiş bir bünyenin hayatında gerçek anlamda hiç bass gitar duymamış olduğunu varsaymaktayım.Öyle ki yıllardır Rush dinlemekten ötürü oluşan dinlediğim her parçada ilk bass gitarı duymak gibi bir alışkanlığım var.Geddy'nin ne kadar olağanüstü bir müzisyen olduğunu anlamak için konserlerde aynı parçada hem bass,hem klavye çalıp hem de vokal yapmasını huşu içinde izlemeniz ya da size Steve Harris (Iron Maiden),John Myung (Dream Theater),Les Claypool (Primus) ve Cliff Burton (Metallica) gibi Geddy'den etkilenmiş isimleri saymam yeterli olur sanırım.
Neil Peart için ise gelmiş geçmiş en iyi bateristlerden biridir diyebiliriz.Bazı arkadaşların oralarda ama peki ya Dream Theater'ın Mike Portnoy'i necidir hacı dediğini duyar gibi oluyorum.Portnoy'ın kendisi de her fırsatta Neil'den ne kadar çok etkilendiğini dile getirmektedir efendim.Elemanın birinin zamanında şöyle bir yorumu vardı Rush için:
"Dream Theater hayranlarının büyük çoğunluğunun dinlemediğini tahmin ettiğim grup.
Zira dinlenseydi, Dream Theater'ın yetenekli bir Rush cover grubu olduğu fark edilebilirdi."
Şahsen bu yoruma yürekten katılıyor,bunu diyen arkadaşı gözlerinden öpüyorum.DT dinleyerek erdiğini düşünen arkadaşlara bir de Rush dinlemelerini tavsiye ediyorum tabi bünyeleri böylesi bir müzikal orgazmı kaldırabilirse.
DT'yi severiz bu arada efendim ne de olsa Rush'tan etkilenmiş,yetenek kübü insanlardan oluşan bir grup,yanlış anlaşılma olmasın.
Alex'e gelince Geddy ve Neil gibi 2 efsaneye ancak Alex gibi bir gitar yakışırdı demek istiyorum.Gitar sololarına mütemadiyen hastayım.
Son albümün enstrümental çılgınlığı The Main Monkey Business eşliğinde sözlerimi tamamlarken sizleri grubun 60.000 kişiye çaldığı Rio konserinden Tom Sawyer performanslarına ait aşağıdaki videoyu izlemeye davet ediyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=p77YPz46doQ
Ölene kadar mottom şudur: kulaklarınıza bir iyilik yapın Rush dinleyin,kesinlikle pişman olmazsınız.


*******by ank-su-namun.....

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...