27 Mayıs 2010 Perşembe

KLİP YORUMU: MBLAQ ve Gizemli Y


Bizim bu üçlü Mblaq ın yeni klibini heyecanla bekliyordu.Klip yayınlandıktan sonra sesleri kesildi ama bu normal değildi. İlk kez onlarla birlikte bu klibi izleyen biri olarak birlikte izlediğimizde suratlarının aldığı ifadeyi gördüğümde klibi gizlice izleyip hasıraltı etmek istediklerini anladım. Klip esnasında yorumlarını yaparken aynı zamanda Fanmin duvarlara bakıyor ve böbrek hastalıklarına karşı tedavi yöntemlerinden bahsediyor, Mikkirabu bir matematik denklemi üzerinde çalışıyor ve "y söyle bana kimsin sen?" diye soruyor, Herbo ise bir insan kafasını duvara vura vura gözünü patlatabilir mi? konulu kompozisyon yazıyordu.

Kendi adıma söyleyeyim bu üçüne hak vermeden geçemedim. Şahsi düşüncem; nerede o sevimli, enerjik Mblaq? Parçadan da hiç hazzetmediğimi belirteyim.

Aşağıda Herbo, Mikkirabu ve Fanmin' in yorumlarını bulabilirsiniz....

***********************************************************************************




Mikkirabu: Joonie ve duş fantazisi
Herbo:Dım tısçı olmuşlar
Mikkirabu: Hakkaten. Mavili kısım F. Cuz tadı vermiş.
Fanmin: F. Cuz' un klibinden kopya çekmişler.
Herbo:Kostümler berbat.
Mikkirabu: Yeşil ojeli teyze...
Herbo: Sevimli Joon da irite edici.
Fanmin:Yılan o be.
Mikkirabu:Evet bana da öyle sırnaşsa kafasını kırarım.
Fanmin:Tilki av beklerken ölü numarası yaparmış bu da Joonie işte
Mikkirabu: G.o nun sakal gitmiş mi bana mı öyle geldi?
Herbo:Evet gitmiş.
Mikkirabu: Joon çık artık çocuğum şu duştan.
Fanmin:O da çirkinlik abidesi. Çirkinlikten yılan baksa ölür.
Herbo: Her gencin yaşadığı araba sevdasına değinilmiş sanırım.
Mikkirabu: Joonie' nin emo hali çok komik yahu. Ağlarken böyle midesi bozulmuş gibi bir ifade alıyor suratı. Belki de bozulmuştur duşta dura dura.
Herbo:Fazla kasmış. Off iki adet salak. Joon ve kız
Mikkirabu: Joon un görmediğimiz yeri kalmadı. Teşekkürler...
Herbo:Portakaldan göz yapmaca...
Fanmin:Sanırım hayatımda izlediğim en iğrenç ve yapmacık klip.
Herbo:Yuh silah çekti.
Fanmin:Joon un güzelliğiyle örtmeye çalışmışlar ama...
Mikkirabu:Şu renkli giysiler kimin fikriyse kafası kırılmalı.
Herbo:Ya benimsin ya toprağın temalı gerizekalı duruş...
Fanmin:Varoşların prensi namusuna laf getirmez çeker tabii.
Herbo: Alkışlıyorum bu salak fikir kimin aklının ücra köşelerinden çıktıysa...Yetenek ve fikir işi herkes bu kadar iğrenç fikirlerle gelemez.
Mikkirabu: Takım elbiseli Joon kabuslarıma girecek bana Polat Alemdar replikleri atacak.
Herbo:Çok emocan klip olmuş.
Mikkirabu:Mir güzel ama şimdi.
Fanmin: Bir sonraki klipte hapisteki Joon u anlatsın. Mir zaten klibin yıldızı. Saçı da pek güzel olmuş.
Mikkirabu: Onun çıktığı kısım klibin en güzel kısmıdır bence
Fanmin:Evet.
Mikkirabu: Bu arada y nedir arkadaşlar ya?? Bu bildiğimiz metematikteki y mi?
Herbo: Darmadağın olduğum için şu anda bu mantıksızlık içinde yorum yapmayacağım y adına. Zavallı y, kimliksiz... Şu anda hepsini dövmek istiyorum bana öyle bir his verdi bu klip.
Mikkirabu: Filmden sonra Joon un bir tarafları kalkmış
Fanmin:Gereksiz insan olmuş
Mikkirabu: Bende bıraktığı hissiyat bu oldu.
Herbo:Sıkıyorsa tüyleri kesilmiş İran kedisi olarak girseymiş duşa

Fanmin: Sevgili Joon: Milleti şehvetten, sahrada susuz kalmış köpek gibi kudurtmak istesen de ben kudurmadım bu ortadan çatlaman için ilk cevabım olsun. O kadar açılsan saçılsan da Mir senden daha güzel olmuş bu da ikinci çatlama nedenin olsun. Her kız seni bırakacak klipteki gibi bu da üçüncü çatlama sebebin olsun. Klipteki Mir in rap söylediği sahneler hariç tüm sahneler iğrençti hele G.O o kadar çirkin olmuş ki yılan baksa ölür. Rain gibi soyunsan da sen Rain değilsin. Porno sektörüne geçiş serbest. Klip 1 şarkı 4 . Ayrıca o giydiğiniz pantolonları karşıdan ilk slip don sandım. Ne o kıyafetler öyle? Duşta fazla kalma Joonie sonra kan işersin! Bu da son sözüm olsun.

Herbo: Parça çok dım tıs, tek düze, iç bayıcı ve depresyonel. Sözlerine hiç dikkat edemedim bile o derece. Hayattan soğudum ve hiç beğenmedim. Geçmişin hatırına hadi bir 4 patlatayım. Klip genel havası anlamında itici. Emovari atmosferin içinde gıcık ve fazla kasılarak sevimli ve doğal olmaya çalışılmış fakat sonunda yapmacık ve yapay sahneler ortaya çıkmış. Klişe akış - o silah olayı ne be? - o iğrenç ve estetik yoksunu kostümler ....belki koreografiler , puanı nereden yükseltebilirim diye arıyorum ama ... - sonuçta robotik, duygusuz, yapa bir klip. Tiplerde makyajla falan çok kasılmış.Eski doğal halleri daha güzel ve samimiydi... ay daha anlatamayacağım derdimi sonuç klip: 3

Mikkirabu: Cıstak haliyle ve anlamsız sözleriyle şarkı çok vasat 5 üzülerek belirtmeliyim ki Mblaq oh yeah gibi bir başka güzellik çıkartamadı hala. Klip içimi yedi bitirdi. Duşta Joon, sevimli sırnaşık Joon hede Joon hödö Joon grup yahu bular diğer elemanların başı kel midir? Ayrıca imajlar çok fena Mir i hariç tutyorum. Mir klibin en güzel hadisedir. Konu klişelikten yıkılıyor zaten oraya hiiç girmeyelim. Klip: 3. Bular iyi güzel puanlar bu arada kat tun falan olsa daha düşük olurdu.

**********************************************************************************

Sonra hiç bir şey olmamış gibi hayatlarına devam ettiler...

25 Mayıs 2010 Salı

HANA YORI DANGO: Bir Çeşit Peri Masalı I. Sezon


Bu satırlar yazıldığı sırada - buraya eklenmesinden çok önce - 20 bölümlük Hana Yori Dango' ya son noktayı koymuş bulunuyorum sırada filmi kaldı. 20 bölümü 3 günde izlediğim için hafif bir beyin ambalesi geçiriyorum onun için oluşabilecek sorunları hoşgörün.

Evet, son zamanlarda pek çok kişinin "hana yori dango", " hana yori dango" diyerek beynimi yemesi akabinde anck su namun' un mangayı okuyup öle yazmasına istinaden artık el atmaktan kaçamayacağımı anlayarak beni bekleyen çileyi çekmeye karar vermiştim ayrıca bir an önce bu olay bitsin istiyordum. mangasını okumaya hayatta katlanamazdım muhtemelen ortalarına doğru kendimi jiletlemeye başlardım, animesinden de muhtemelen sıkılırdım geriye dizi seçenekleri kalmıştı. Japon versiyonunu seçtim izlemek için ama neden diye sorarsanız; Kore versiyonunu Bi Shounen Gurusu' nun izlemek isteyeceğini düşündüğümden ve Japon doramasının 20 bölüm olmasından kaynaklanan kesinlikle elle tutulamayacak sebepler yüzünden. Sonuç; Hahaha beğenmek ben. Dediğim gibi anime ve mangaya tahammül edemezdim ama diziye gerçekten sardım.

İlk beşi vereyim öncelikle hehe;

Inoue Mao : Makino Tsukushi
Matsumoto Jun : Domyouji Tsukasa
Oguri Shun :Hanazawa Rui
Matsuda Shota: Nishikado Sojiro
Abe Tsuyoshi : Mimasaka Akira

Bilindiği gibi dizi 9 bölüm 1. sezon, 11 bölüm 2. sezon olmak üzere ikiye ayrılıyor.

Birinci Bölümde Eitoku Lisesi' nin genel özetini bize veren Makino, iyi bir dost bildiği Sakurako'yu ( Sato Megumi) koruyabilmek için F4' e bulaşmış olur ve akabinde kırmızı kartını alır ve hayatı cehenneme döner. Makino öyle kolay pes edecek biri olmamasına rağmen başına gelenler az buz değildir. Bu dönemde en büyük destek beklemediği ve kapalı bir şekilde kendisine Hanazawa Rui' (Oguri Shun) den gelir. Bu karizmatik, gizemli ve hafiften beyaz atlı prens havalarını taşıyan(ahaha bu arada gerçekten sürekli beyaz giyiyor) Rui, Makino' nun ilk aşkı olur. Makino' nun pes etmemesine tahammül edemeyen biri vardır ki o da Domyouji' dir. İnsan kılığında dolaşan fakat henüz evrimini tamamlayamamış bir yapıda olan bu arkadaş Makino' dan yurmruğu yediğinde hayatının dumurlarından birine uğrar. Bu andan itibaren diziye iki adet bomba hatun girer. Bir tanesi F4' ün çocukluk arkadaşı ve Rui' nin aşkı, prenses ama altındaki özgür insan modeliyle, Makino' nun da hayranı olduğu Shizuka' dır. O kadar yoğun spoiler alıyordum ki, gelişi adına verilen davette korkunç üçlü Makino' yu ıslattığında kontra atak olarak bahçe hortumuyla kızları sulamasına dağılıp bahsi geçen pek meşhur abla sanmıştım ama yanılmışım. Onee-chan yani Domyouji' nin süper ablası diziye girdiği ilk karede Domyouji' ye aparkatı çakarak 10 numara olduğunu göstermiştir. Efendim ilerleyen bölümlerde Domyouji Makino' dan daha da fazla hoşlanmaya başlar, Rui' nin Shizuka' nın peşinden Fransa' ya gitmesiyle sahne ona kalır. Ablasından aldığı destekle Makino' ya çıkma teklif eder.- ki yazmadan geçemeyeceğim buralarda bir Hemingway olayı vardır ki koparıcı - . Makino böyle bir şeyi beklemediği için anlamaz falan... İlk buluşmaları fiyasko, Yuki ve erkek arkadaşıyla birlikte çıktıkları ikinci çift buluşmaları da bir fiyasko ile son bulur. Bu arada Rui Fransa' dan dönünce Makino bir garip olur. Aynı zamanda Makino' nun arkadaşım dediği ve her şeyi anlattığı Sakurako' nun aslında Domyuouji saplantısına sahip olduğunu öğreniriz. Rui' nin Makino' ya asılmasıyla olaylar hafiften karışır ancak bunun bir oyun olduğunu ilan eder ve sayesinde Makino Domyouji' yi sevdiğini itiraf eder ancak Domyouji annesi ile yaptığı pazarlık sonucunda ve Makino' nun yarışmada ikinci olması nedeniyle New York' a gitmek zorunda kalır ancak birbirlerine duygularını itiraf etmiş olurlar.



(http://www.youtube.com/watch?v=xI7BwlB1FOk&feature=related)


Karakterleden bahsetmezsem olmaz.

Makino Tsukushi: İradesi sağlam bir kız. İlginç bir ailesi olduğunu belirtmem lazım ki genişlik ve rahatlıkları 2. sezonda tavan yapıyor ya neyse ancak annesinin Domyouji' nin dominant annesine ayar verdiği noktada umutlanmıştım fakat yanılmışım. Bunun dışında F4 üzerinde etkisi olan bir karakterdir.

Domyouji Tsukasa: İnsan görünümünde bir varlık olmakla birlikte insan mıdır değil midir sorusu tartışılabilir aslında ancak Makino ile birlikte insanlığa evrildiğini görürken aslında insan olduğunu fakat bunu unuttuğunu anlarız. Tüm bunların dışında hafif salaktır ve kendisi aptal olduğu halde karşısındakine aptal demesi en belirgin özelliğidir. Tüm bu geyiklerin dışında zamanla büyüdüğü ve içindeki bastırılmış insancıl yanın ortaya çıktığı görülür tabii bu noktada Makino' ya yüklenen misyon hafif ağırdır. Büyük adamım triplerinin içinde aslında çocuk olduğu ortaya çıkmaktadır. Japoncası hakkaten kötü dizide kırdığı potlar bambaşka. Hummingway olayına hala gülerim. Bir de öyle anneye sahip olduğu için az biraz haklı görüyorum.

Hanazawa Rui: F4 ün en soğuk ve dışarıdaki üyesi. Zamanla onun da değiştiği görülür. Shizuka Fransa' da başka biriyle evlenmeye karar verdiğinde geri dönüp Makino' ya asılmaya başlar ancak sonra bunun bir oyun olduğunu söyler yine de Makino' nun başı ne zaman sıkışsa ilk önce orada olan kendisidir. Bir de elma yiyiş stiliyle koparmıştır. Oguri Shun' a da yakışmış Ruilik.

Nishikado Sojiro: F4 ün playboylarından çay seramonicisi üyesi. Genellikle Domyouji' nin yaptığı dingillikleri toparlamak kendisine düşer. Alemlerdedir kendisi çoğunlukla. Yuki' ye yaptığı kıyak sonucunda Yuki' nin kalbini kazanmayı başarmıştır ancak kendisinin mottosuna aykırıdır tek eşlilik.

Matsuoka Yuki : Makino' nun çocukluk arkadaşı. Olayların içine o da bir şekilde dahil olurç. İyidir hoştur ama bazen fazla inatçı diye düşünmüyor değilim.

Okami: Dizinin yarıcı karakterelerinden bir tanesi. Eski sevgililerinden bahsederken aslında hayat dersleri ve senaryoya ait tüyoları paylaşmaktadır da bir yandan. Yoko Onno olabileceğini bile iddia etti ya ne diyelim ama Akira ile arası iyidir orası ayrı.

Mimasaka Akira : Ailesinin mafya olduğu söylenmekle birlikte mafya mirasını alacak kişinin F4 ün en birleştirici, en olgun ve arkadaşlarına en değer veren üyesi olması ilginçtir. Yaşlı ve olgun kadınlara ilgi duymaktadır ki yanlış hatırlamıyorsam bu travmasının nedenini 2. sezonda annesini görünce anlaıyoruz. Ömrü şu üçünü ayırmakla ve hepsini bir arada tutmakla geçmiştir.

Şu korkunç Üçlü: Adamın asabını bozma kapasiteleri çok yüksek ama insanın karşısına heryerde çıkabilecek cinsten. a aaah aaaaahhh.

Görüyoruz ki tek tip Japon kızları korkunç.Dizinin bazı sahneleri hakkaten çok eğlendirici ancak benim en çok koptuğum olay, Domyouji' nin Makino' ya özel konuşmaları için verdiği cep telefonunun zil tonunun Domyouji aradığında Imperial March olarak çalmasıdır ki her seferinde itinayla güldüm. Ayrıca şu elma muhabbeti de aptalca olmasına rağmen bu kadar önemli görülmesi ve Domyouji' nin Makino' ya bunu dünyanın en önemli sırlarından biriymişçesine anlatması insanı ne oluyor derken güldürmeye yetiyor. Rui ile Makino' nun bir de tuvalet macerası var ki ayrı bir olay. Domyouji salak malak ama çocuk Saturn saturn dedi herkes dalga geçti gariple halbuki bir bildiği varmış hepsi sonunda anladı.

Aslında klasik bir fakir kız zengin erkek masalımsısı ama hikayeyi güzel yapan karakterlerin geçirdikleri değişimler olmuş. Başta çok laf etmiştim ama bu seriyi ve bu sezonu beğendim. Özellikle Matsumoto Jun iyi bir iş çıkarmış diye düşünüyorum. Bunun dışında bu dizi gördüğüm en gerzek jeneriğe sahip dizi olarakta kayıtlara geçmiştir. Bir de bölüm içi parçası yanılmıyorsam Ai Otsuka /Planetarium' u oldukça beğendim. İlk sezonu daha çok sevmemde büyük etkendir.

Fazla vakti olanlara, peri masalı izlemek istenler ya da günün aptalca sıkıntılarından kurtulup rahatlamak isteyenlere ve tabiiiiii lise çağındaki gençlerin ergenlik sancılarıyla yoğurulan gerzekliklerine tahammül edebilecekler için tavsiye ederim, süpriz şekilde beğendim.


24 Mayıs 2010 Pazartesi

X - JAPAN: RUSTY NAIL ...

Yine gelenler geldi. Gelenler gelmişken o zaman X- Japan' e değinelim dedim. Uzun uzun yazmak zor geldi zaten bilen bilir grubu. X - Japan - Japonya kökenli bir grup olarak - aynı zamanda özellikle power metal camiasında en çok coverlanan ya da yorumlanmaya çalışılan gruplardan bir tanesi. Bunlar arasında en beğendiğim yorumlardan bir tanesi olan İsveçli grup Dragonland' in yorumunu ekleyeyim öyleyse. (Rusty Nail)



Not: Klip aslında X - Japan/ Rusty Nail klibi.

Bu da o muhteşem last live dan... Fazla söze gerek yok sanırım.



Merak edenler için sözleri;

"kioku no kakera ni egaita bara wo mitsumete
togireta omoi de kasaneru kawaranai yume ni
OH! RUSTY NAIL

dore dake namida wo nagaseba
anata wo wasurerareru darou
JUST TELL ME MY LIFE
doko made aruite mitemo
namida de ashita ga mienai

jyosho ni owatta shuumatsu no kizu wasurete
nagareru toki ni dakaretemo mune ni tsuki sasaru
OH! RUSTY NAIL

dore dake namida wo nagaseba
anata wo wasurerareru darou
utsukushiku iroasete nemuru bara wo
anata no kokoro ni sakasete

sugao no mama de ikite yukereba kitto
hitomi ni utsuru yoru wa kagayaku yume dake nokoshite
asa wo mukaeru kodoku wo wasurete
akai tekubi wo dakishimete naita yoru wo owarasete

kioku no tobira wo tozashita mama de furuete
togireta omoi wo kasaneru aoi kuchibiru ni
OH! RUSTY NAIL

kurushikute kokoro wo kazatta... ima mo
anata wo wasurerarenakute"

http://www.youtube.com/watch?v=wwvbPnC0HKo

http://www.youtube.com/watch?v=Ujw0FTe7tTI

22 Mayıs 2010 Cumartesi

KAGE KARA MAMORU: Protect From The Shadows!


12 bölümlük eğlencelik, kolay izlenebilecek bir anime serisi.

Öncelikle açılış ve kapanış parçasından bahsedelim ki ben ikisinden de nefret ettim ama zevkler ve renkler meselesi tabii. Açılış parçası "Million Love" /Mai Nakahara. (Yuna' nın seiyuusu) Parça sinir bozucu olmakla birlikte jeneriği daha sinir bozucu hele sonda yapılan kalp ve içinden geçen okun ortaya çıkması ile birlikte insan kendini jiletlemek istiyor. Beğenmiyorsan izleme değil mi? Yuna' nın "banana" şarkısı çok daha iyi.

Kapanış parçası; "Rainy Beat" / Ryouko Shintani, Sachiko Kojima, Ai Shimizu & Erina Furukawa. (sawagashi, tsubaki, yamame ve hotaru nun seiyuuları) Bu arada kapanıştaki chibiler çok sevimli.

Serinin en aklı başında karakteri olan esas oğlan Kagemori Mamoru, ilk bakışta nerd gözlüklü bir velet olmasına rağmen aslen klanının ve ailesinin verdiği söz ve kabullendikleri görev gereğince komşuları olan Konnyaku ailesinin kızı çocukluk arkadaşı Yuna' yı korumakla yükümlüdür. Zaten 12 bölüm boyunca her bölümün başında izlemenizden dolayı bu görev / yemin bölümü ve elemanın "Kagemori Hanzou" deyişi insanın bilinç altına işliyor. Kagemori ailesi bu asli görevlerini kimliklerini saklayarak sürdürmektedir. Anne ve babanın yanında serinin en bomba karakteri Brumaru ailenin boğazına düşkün ninja köpeği olarak hayatına devam etmektedir.Konnyaku ailesinin kızı Yuna hem çok sevimli hem de sinir bozucu. Öncelikle ben de her yerde ve her şartta kafamı koyduğum anda uyuma yetisi kazanmak istiyorum. Yuna bununla birlikte hafiften geri zekalı, sakar vss... ama iyi kalpli de bir kızcağız ve tabii ki Mamoro' nun durumundan haberdar değil ve oğlana yanık.

Seri boyunca Mamoru' nun Yuna' yı kendini düşürdüğü belalardan kurtarmasını izlerken ilerledikçe yeni karakterler katılıyor bu ikiliye. Sawagashi zaten okul arkadaşları olmakla birlikte aralarına Tsubaki, Hotaru ve Yamame de eklenir. Bilin bakaım tüm bu dişi karakterler kime hastadır gizliden gizliye? Evet doğru cevap Mamoru' dur. Bu arada Hotaru bir Ufo fanıdır. Bu arada bir bölümde dünyalı kaçırmaya çalışan uzaylıların çocuk hikayelerini baz alarak kurdukları sushili tuzağa hiç bir çocuğun değil ama Yuna' nın takılması da kayda değerdir. Tsubaki, Hotaru ve Yamame arasında en sinir bozucu olanını ben kendimce Yamame olarak ilan ettim. Sonra esas olaya gireriz yani Kagemorilerin klanının gizli öğretisine ulaşmak isteyen grubun kurduğu tuzak ve sonuçları... Tüm bunlar gelişirken elemanlarımızda birbirlerini daha yakından tanır ve hafiften de olsa büyürler. Mamoru' ya üzülmüyor değilim tüm o kızlarla baş edebilmek güç olmalı.

Unutmadan ninjaların yanında (Yamame ve Hotaru da birer ninjadır), ninja köpek ve ninja tavşanlar serinin yıldızlarıdır.

Kolay izlenebilen vekit geçirmek için tercih edilebilecek bir seri.

15 Mayıs 2010 Cumartesi

One Litre of Tears: 1 Litre no Namida; Ichi Rittoru no Namida

***********Bu yazı Bi Shounen Gurusu' na aittir ******************************


Hep gülmek hep gülmek olmuyo, arada duygulanmakta istiyor insan. Duygulanmak isteyenlere şiddetle tavsiye etçeğim bi dorama serisi 1 litre of tears. Omuriliği soğanı dejenerasyonu (henüz tedavisi bulunmayan bir hastalık) hastalığına yakalanmış bir geçn kızın gerçek hayat öyküsünden uyarlanmış bir dorama. Bu kızcağızın yazdığı günlük kitap haline getirilmiş ve japonyada 20 milyonun üstünde satılmış. Doramada 15 yaşındaki İkeuchi Aya'nın liseye girmesiyle başlayan hastalığını çok iyi işlemişler.


Seriyi izlediğimde gerçekten İkeuchi Aya'nın annesi ve babasının yerine koydum kendimi acaba bende bu kadar kuvvetli olabilir miydim diye. Hoş babası annesinden daha duygusal daha çabuk duygusal tepkiler verebiliyo. Hele sonunda babası beni hüngür hüngür ağlatmasını başardı.



Herneyse daha çok spoiler verip kendime sövdürmeyeyim. Sonuç olarak halimize şükretmemizi bize öğreten bir seriydi. Hayat çok adaletsiz. Burdan acımı dindiren güzeller güzeli Doktor Mizuna'ya ve Satou-kun a teşekkür ediyorum. Puanlamama gelincede:

Satou: Güzel çocuk, yüzündeki benleride cazibesine cazibe katıyo, ama soğukluğun ve emoluğun yüzünden puanını kırıyorum. Gülmekte sana çok yakışıyo.. Puanım 10 üstünden 7.





Doktor Mizuna: Sade güzelliği var, yaşlılığın yakıştığı ender insanlardan. Saç stilinide çok sevdim.Çenesindeki sakalda hoşuma gitti.İnsanlara mesafeli yaklaşmasıda karizmasını artırıyo. Ama kusura bakma doktorum ben çıtırları severim dizide gözdem olabilirsin ama sokakta görsem yüz vermem. Puanım 10 üstünden 9...


Son olarak, hayatta nelerle karşılaşçağımız belli değil, bugünün keyfini benim gibi bi shounenlerle çıkarmaya çalışın. Güzellik, çiçekler gibi gelip geçici hayatın geleceğide belli değil, bugün benim gibi her çiçeğe arı gibi konun eğlenin biraz. Yarına yeni çiçekler açıp ulaşamazsak en azından çok çiçeğe konduk diye övünürüz.

********By Bi Shounen Gurusu **********************************************

13 Mayıs 2010 Perşembe

DMC: Detroit Metal City

12 bölümlük kopmuş gitmiş -özünde bir manga serisi olan - bir anime. Filmi (film için buyrun ) de çekilmiş - ona da bir ara değinirim - ancak burada animesi söz konusu olacak.

Öncelikle bu seriyi herkes sever mi bilemeyeceğim ama beni oldukça ve oldukça eğlendirmiş bir seridir kendisi. İlk bölümlerde tercih edilen teknik ve çizimler nedeniyle oldukça itici gelmiş olmasına rağmen, konusu ve olaylara bakış açısı ile giderek sararken bir yandan da kahkahalar ile güldürmeyi başarmıştır kendisi. Bir süre sonra başta itici gelen çizim ve tekniğe alışırken aynı zamanda bunlardan dolayı konu, durum ve müziklere odaklanıyor zaten insan.



DMC deninlince akla gelen ilk parça....

Kısaca spoil yapmadan konuyu özetlemeye çalışayım öncelikle;

Soichi Negishi kardeşimiz tabiri caizse taşradan Tokyo' ya üniversite okumak için gelmiş bir kardeşimizdir. İyi bir evlat ve iyi bir insan olmak gayesini kalbinde taşıyan Negishi, huzurdan ve pop müzikten hoşlanmaktadır. En büyük amaçlarından bir tanesi pop müzik icra etmek ve müziği ile hayatını kazanmaktır ancak gelin görün ki kader kendisini Detroit Metal City adlı death metal grubunda vokalistliğe sürükler. Bu arada bir not düşelim Detroit Metal City ismi Kiss' in Detroit Rock City adlı parçasına dayanmakta. Böylece DMC nin bir parçası (?) olan Negishi gittikçe daha da ağırlaşan olaylara dahil olmak zorunda kalmaktadır. Serinin diğer karakterleri de bir o kadar eğlenceli ve çılgın . DMC' nin bateristi Camus ayrı bir mevzu iken, basçısı Jagi ve kanımca serinin en sayko ve bombastik karakteri olan Shachou ile birlikte DMC efsanesi yükselir ve bu olurken bizde yerlere yatarız. Tabii unuttum gerçi ama mazoşist olduğundan aldırmaz ama yine de Pig in adını anmadan geçmeyelim ki onsuz bir DMC düşünülemez. İşte bu seride indie ve genel anlamda müzik dünyasını görür ve DMC' nin bu sahne içinde efsaneleşmesini ve karakterlerin bir kısmının yaşadığı ufak dönüşümleri izler yerlere yatarız.

**************** hafif spoiler içeriyor olabilir *********************************

Negishi: Arkadaş gerçekten iyi niyetli ve altın gibi kalbi olan bir çocuk. Temiz hayalleri ve kıza karşı beslediği temiz duyguları var. Pop müzik çocuğun dünyası ama maalesef rüzgar onu ters köşelere savuruyor ve içinden bir Krauser doğuyor. İyi bir gitarist. Yaptığı işe mesafeli duruşu ayrıca bir komik. Negishi üzerinden alabileceğimiz derslerden bir tanesi alt benliğinizle ne kadar içli dışlı olursanız sizi o kadar ele geçiriyor :P Negishi ile Krauser' ın dönüşümleri gerçekten çok eğlenceli. İkisi birlikte olmazsa ne Krauser Krauser olur ne de Negishi Negishi belki de. - Krauser' ın kalbimdeki yeri ayrı tabii o başka - Beni öldüren bölümlerden bir tanesi Negishi' nin Krauser fanları ile girdiği on-line atışma ve Krauser' ın Tokyo Tower olayından sonra yaptığı "baba oldum" vb... yorumlarıdır. Death metal konserinden sonra evinde gider çayını yudumlar. Seri boyunca Negishi' nin de hafif bir değişim geçirdiği ve belki de geliştiği gözden kaçmıyor ve bu da belki de seriyi güzelleştiren öğelerden bir tanesi olarak duruyor.

Krauser: ahaha bambaşka bir şey Krauser-sama. Anlatılmaz yaşanır :P. Cehennemden gelen, çocukken annesini babasını öldürmüş olduğu ile ilgili efsaneleriyle fanların aklını almış olan Krauser ilerleyen bölümlerle gerek tesadüfi gerek Negishi' nin Krauser' ın karşısındaki duruşunun getirdiği sonuçlarla ününe ün katar. Sahne performansları, duruşu ve karizması ile ve finalde Jack ile yaptığı kapışmanın ödülü olarak ele geçirdiği ünvan ile yaşayan bir efsane olur. Satsugaiii diye böğürmesine ayrıca hastayım.

Jagi: DMC' nin bassçısı, ladykiller. O da biraz da olsa rastlantısal olarak bir parça olmuşsa da sachounun mutluluğu onun için herşeydir. Fazla sallamaz.

Camus: Ahaha bayılıyorum bu elemana. Dünydadan kopuk DMC davulcusu. Sadece çalar diyaloğa girmez. Girdiği diyaloglar da yarıcıdır.

Shachou: Serinin en bombastico ve fantastico karakteridir. Ağzından küfür, sigara, alkol üçlüsü eksik olmaz. Delidir çılgındır. Dilinde sigara söndürür etraf tırsar.Yarıcı bir karakterdir, bambaşkadır...

Pig: DMC livelarının vazgeçilmez öğesidir. Krauser tarafından tekmelenen mazoşisttir. Normalde orta yaşlı kendi yolunda bir adamdır.

Kız arkadaş: Ne çekti bu kız be.. Hem Negishi' den hem Krauser' dan.

Fanlar: Tek bir organizma olarak görmeyi tercih ettiğim bu güruh - sadece DMC fanları değil seriye konu olan tüm türlerin fanları - serinin ana yarıcı unsurlarından bir tanesidir. Durumlar karşısındaki tepkileri insanı kahkahalara boğmaktadır gerçekten. Yaptıkları yorumlar, kulaktan kulağa ekledikleri, karşılarındakini tanrısallaştıran hareketleri vs... ile seriyi seri yapan öğelerdir.



Seri birbirinden harika bölümlere sahip. Tokyo Tower' a tecavüz olayına ve yapılan yorumlara hala yarılıyorum. DMC' nin Kintama Girls ile sahnede yaptığı punk vs metal kapışması ve Krauser vs Nina tükürük savaşı da bambaşka bir olaydır gözümde.

Ancak benim için öyle bir bölüm var ki içindeki bir sahneyi izlerken dağıldım. O da Krauser' ın fake Krauser' ı indirmek için sahneye çıktığı ve "Mad Monster"' ın introsuna girdikleri andır ki baktım delicesine gaza gelmişim ve o an titreyip kendime geldim akabinde bu bölümü kaç kere izlediğimi hatırlayamıyorum. Velhasıl Mad Monster' da bomba bir parçadır.




Serinin içinde yer alan müzikler gerçekten sağlam.Hani sözlere fazla takılmazsanız müzikal anlamda oldukça beğendiğimi söyleyebilirim. Zaten açılış jenereğindeki Satsugai bir süre sonra beyinde yer etmiyor değil.

Serinin diğer bir güzelliği de işin arka planını göz önüne sermesi. Ne Krauser, ne Nina ne de Kiva hatta Jack birbirinde çok farklı değil. Ama Krauser hepsini döver orası ayrı...



****************************************************************************

Çok uzatmadan söylenebilir ki, herkes sever mi bilemem ama öncelikle müzikleri, göndermeleri, şov bizinız olayını sermesi ve ortaya koydukları ile göz atılması gereken coşmuş kopmuş bir seri.
Ayrıca anlatılmaz yaşanır.......


http://www.youtube.com/watch?v=tviugTvORMY&feature=related
http://www.youtube.com/watch?v=IP4MWcabFsI&feature=related
http://www.youtube.com/watch?v=-vCT0P8vZhk&feature=related

10 Mayıs 2010 Pazartesi

KLİP YORUMU: BREAK OUT! ; Bu Çocuklara Kalkan Eller Kırılsın...


Bizim üçlü bu klibi heyecanla bekliyordu fakat izlediklerinden pek tatmin olmadıklarından olsa gerek yorumlamak için bir süre beklediler.

Şahsen beni de üzen bir çalışma oldu. Bu noktada bu durumun tüm sorumlularını kınıyorum ve Herbo, Fanmin ve Mikkirabu' nun yorumlarına geçiyorum...

***********************************************************************************





Herbo:Bu klipte korkunç adamlar kullanarak çocukların güzelliğini öne çıkartmaya çalışmışlar sanırım
Mikkirabu:Ben de aynı şeyi düşünüyorum
Herbo:Örümcek adam olma hayalleriyle yanan Yunho
Fanmin: Yunhoda kapı arkasında oturan külkedisi, Jae yi de ortaya almışlar. Changı da
Mikkirabu: Duvara paralel yürüyen korkmuş bir Junsu, yaratıklar kovalıyor sanırım
Herbo:Bence yaratıklar Junsu' dan korkmalı.
Fanmin:Kepçullahımın kulaklarda tam keyfinde
Mikkirabu:O yaratıklar Sm in adamları bence
Herbo: Aha işte trene bakan kepçullah!! Jae ' yi elleyen adamlar falan...
Fanmin:Ben de olsam ben de ellerdim. Doğaldır.
Mikkirabu:Çocuk görüp aha şimdi bittik ifadesi veren Mickey
Fanmin:Chang' ın bu bakışı adamı intihara götürür.
Mikkirabu:Örümcek Yunho' yu hipnotize etti.
Herbo: Veletler Dbsk üyelerini görüp error verip kafayı yiyorlar
Mikkirabu: Çocuklara önce ünlü gülümsemesini atan Mickey çocuklarda bir abukluk görünce yusuf yusuf mode on oldu.
Herbo:Klip güzeli Jae' yi seçtim. En oturaklısı da Yunho
Fanmin: Junsu' ya gele gele fotürlü bastonlu adam geliyor.
Mikkirabu:Jae' nin saçlar ekol olacak bak
Herbo:O amca break out mu diyor?
Fanmin:Evet
Mikkirabu:Yürüyen kıza Chang'ın verdiği tepkiye yarılıyorum hala
Herbo:O ikisi orada birbirlerine bakarak birbirlerini öldürmeye çalışıyorlar zannersem
Mikkirabu: Yaşlı ak sakallı dede olarak gelen Junsu aynen Marlon Brando olmuş

Fanmin:Her elemanın ayrı tellerden çaldığı klipte puzzle gibi ekranlar gördük. Aklın yetiyorsa çöz bakalım. Jae' yi elleyen ellerden birisi olmak isterdim açıkçası. Ayrıca Chang üzülme benim de önüme tren gibi dişi gelse ben de öyle bakardım suç senin öküzlüğünde değil dişinin trenliğinde. Amcanın break out demesi beni öldürdü. Junsu ya asılan sapık shounen Ai. Klip 6 Şarkı 8

Herbo: Parça tempolu catchy falan olumlu yönde oy kullanarak 8 verdim ammma underground temalı klip ve hepsinin ayrı ayrı yer alması efsanevi Dbsk kliplerini aratıyor, şöyle toplu koreografileri vs.. özlüyor insan. Klip 7; özlediğimden, trene bakan Chang' tan ve klip güzeli Jae' den ötürü.

Mikkirabu: Bence bu klip elemanların biliçaltını açığa vuran bir çalışma olmuş misal çocukların sm in yaratık adamlarınca kovalanması, sürgün edilirmiş gibi bir şatoda birbirlerinden ayrı düşmeleri, Junsu' nun yaşlanmış baba bozması olmuş hali, Chang' ın uzun saçlı Ringu kızından irkilmesi Mickey'nin çocuk ve evlilik konseptine bakışı ve son olarak Jae elenmek istiyor arkadaşım konsepti... Çok ibretlik bir çalışma ama gençleri böyle ayrı görmek bünyemi üzüyor. Klip 5 Şarkı ritmik catchy 8

************************************************************************************

Sonra Jae ellenmek mi istiyor yoksa eller onu ellemek mi istiyor gibi nitelikli bir tartışmaya girdiler.....

http://www.youtube.com/watch?v=-BxRbVPEwUY&feature=related

5 Mayıs 2010 Çarşamba

DRAGON ZAKURA: Üniversite Yolları Taşlı ...


Bana kasvetli ÖSS dönemlerimi hatırlatmış olan izlerken bir o kadar da eğlendiren 11 bölümlük Japon dizisi. O yıllar ... Her ne kadar kasıp çalışmak yerine uyuyarak ve müzik dinleyip kitap okuyarak geçirmiş olsam da her gencin kalbinde yerini alan stres ve gereksiz baskı bende de başarıya ulaşmıştı. Sınavdan bir önceki gün "hiçte çalışmadık napacağız?" derken ve bir yandan "üniversite dediğin nedir ki" diyen isyancı kimliğin öne çıkması diğer taraftan toplumca kabullenilmiş " üniversiteye gitmelisin gitmezsen hapı yutarsın bilinci bir sene boyunca insanı istese de çalışamaz kıvama getirir ki rezil bir süreçtir. Neyse ki ilk seferde atlatıp tekrar yaşamadığım bu süreç öylesine etkilemiştir ki hala sınava girenleri ve ailelerini görünce hüzün kaplar içimi ister istemez. Bu yolda olan herkese öncelikle sabır ve dirayet dilerim... Onun dışında üniversiteye giriyor da insan ne oluyor? sorusunu şu anda yanıtlamadan bırakıyorum çünkü bizdeki eğitim sistemi topluca başka bir dipsiz kuyu...

Aslı bir manga olan bu seri de Sakuragi sensei olarak Hiroshi Abe onun dışında Tomohisa Yamashita (Yamapi) - ne kendisi ne de grubu News den hazzetmesem de solo albümü Loveless da yer alan "Crush on You" ile beni çarpmış ve bu parça ile beni manyağa bağlamıştır - ara ara devrelerim yanıyor böyle, sanırm catchy parça ondan kaynaklanıyor - , Teppei Koike gibi isimleri barındırmakta.

Ryuuzan Lisesinde okuyan öğrenci kardeşlerimizin üniversite falan gibi dertleri yoktur çünkü okulları zaten aptalların okulu olarak adlandırılmaktadır ve üniversiteye giriş başarısı yerlerde sürünmektedir. Söz konusu bir de Tokyo Üniversitesi olunca (Todai) kimse böyle bir şeyi hayal etmez bile ya da öğrenci profili uyarınca edemez zaten ıq ler yerlerde sürünmekte. Böyle bir lisedir burası. Buna ilaveten lise borç harç içindedir ve iflas durumundadır. Sakuragi kişisi ise eski belalı öğrenci kategorisine dahil iken yontularak üniversite okuyup avukat olmuş bir insan olmakta fakat işleri pek iyi gitmemektedir. Ryuuzan Lisesinin icralık durumu dava olarak kendisine verildiğinde olaya el atar ve cin bir fikir ile, bu liseden 5 öğrenciyi Todai ye sokarak bu davayı çözmeye bu şekilde okulu kapatmadan bu finansal sorunu çözmeye ve kendi şöhretli kariyerine bir başlangıç yapmaya karar verir.

Çeşitli çabalarla, müdire Hanıma baskılarla vs... üniversiteye giriş için özel bir sınıf kurar. Bu sınıfa - zorlu süreçler ile - öğrencilerin dahil olmasını sağlar. Sonuç olarak sınıfa 6 öğrenci ve de bir öğretmen katılır ve böylece seri başlamış olur biz de bu 6 çocuğun sınav yolundaki maceralarını izlemiş oluruz.

Eğlenceyi yaratanlar ve ilgiyi çekenler karakterler ve birde toplumdaki etiketçilik anlayışı. Bu noktada bu 6 öğrenci zaten Todai fikrine başlarda bir taraflarıyla gülerken olaya dahil olurlar ancak kendileri bir noktadan sonra buna inansalar bile etrafındakiler ve özellikle aileleri inanmazlar. Aslında acı olan taraf ailelerin bile sırf etiketçi toplum nedeniyle çocuklarını aptal ve işe yaramaz olarak kabullenmiş olmaları dahası bunu aşmak istediklerinde onlara bu durumu dikte ettrimeye çalışmalarıdır.

Diğer bir nokta Ryuuzan Lisesinin içi geçmiş, ruhsuz, kalıpçı ve kendilerini mükemmel gören bir nevi ben süperimde çevrem kötü - çevreden kasıt öğrenci- mottosundaki ellerinden bir iş gelmeyen öğretmen tayfasıdır. Bu noktada Sakuragi' nin öğretmelere uyguladığı yeterlilik sınavının sonuna kadar arkasındayım ki çoğu bu testten kalmıştır. Bir öğretmen düşünün ki başarısızlıkta kendini sorgulamayı aklının ucundan bile geçirmesin ve tüm denetimi eğitmek ile sorumlu olduğu öğrenciye bıraksın ve her olayda ve her noktada onu suçlasın. Kısacası bir işe yaramayan bu öğretmen tayfası zavallılıkları, yalakalıkları ile izleyeni eğlendirmektedir. Safi iyi niyetinde değişim sürecinde bir işe yaramayacağını Ino üzerinden görüyoruz ki kendisi zaman zaman gerçekten sinir bozucu olabilme potansiyeline sahiptir. İno' yu diğerlerinden ayırt eden tek özellik kendi farkına varamasa bile sorumluluk alabilme duygusu ve kişisel değişime ve gelişime olan yatkınlığı. Bu öğretmen tiplemelerinin yanında serideki favorilerim 4 yaşlı öğretmendir ki şahsen beni çok eğlendirdiler. Manga şeklinde fizik çalışmak, manga okuyarak edebiyatı anlamaya çalışmak, müzik dinleyerek ve utanmadan hala kendini geliştiriebilmek için çabaladığını yine utanmadan söyleyebilen bu matematik, fizik, edebiyat ve ingilizce hocaları bir yandanda birbirlerinin yöntemleri üzerine yaptıkları yorumlar ve olaylara verdikleri tepkilerle oldukça eğlenceli bir tayfa yaratmış.



Bu öğretmenleri özel sınıfa kazandıran ve başta çocuklar üzerinde belirli bir hakimiyet kuran kişi ise Sakuragi kişisi olmakta. Kapalı bir karakter olarak gözükse de elimle balık vermek yerine balık tutmayı öğretirim cümlesi karakterini tanımlamak için bir ipucu olacaktır.

11 bölüm şahane sınav metodları, çalışma yöntemleri, dostluk, zorluklar ve bunları aşmaya yönelik irade ve kısacası herkes herşeyi yapabilir temaları üzerinden keyiflice ilerler. Sonuçta aslında bu çocukları bir değişim geçirdiği ve hayata bakış açılarının farklılaştığı görülür ki zaten esas sınav budur zannımca.

Bu arada bir not olarak tema parçalarından "Realize" Melody tarafından seslendiriliyor. (Evet Miyavi nin eşi olan). Yamapi de bir parça eklemeseydi olmazdı tabi o da "Colorful"

Ha o kadar kasvetli, sinir stresli dönemleri hatırlatıyor ama izlerken bir yandan da insanın sınava giresi geliyor ilginç şekilde. Eğlenmek için izlenebilecek diziler arasındadır.


1 Mayıs 2010 Cumartesi

MUHTEŞEM KRALİÇE: Bir efsane Yıldızı doğdu ve battı ....



****** Bu yazı Bi Shounen Gurusu' na aittir. Bi Shounen Gurusu bir dizi/film/grup içindeki gerekli gereksiz tüm ayrıntılarla ilgilenen ve hayati sorulara cevap veren kişidir. Burada da bizimle bu dizi konusundaki fikirlerini paylaşırken özellikle uzmanlık alanı olan noktalarla ilgili düşüncelerini bizimle paylaştı.

( Yazı başlamadan önce bir not daha ileteyim, Bi Shounen Gurusuna ait olan ilerideki satırlar delicesine spoiler içermektedir ) **********************


Efendim, babanem ile babamın annem yemek hazırlarken kumandayı alıp şu filmi izleyelim bu belgeseli izleyelim kavgalarıyla kanal birden Uzakdoğulu oyuncuların konuştuğu bir kanalda sabitlendi. Babam aaa karete filmi bunu izlicez diyerek bizi televizyonun başına bağladı, ama anladık ki film değil diziymiş. İlk bölümünde Efsanelerin efsanesi Lady Mi Shil'ı gördük. Kral Amcamız ecel terleri dökmekte, son nefeslerinde ise komutanı Se Jong'a Mi Shil'ı öldür otoriteyi kuvvetlendir adlı mesajı versede Se Jong aşkından yanıp kavrulduğu Mi Shil için kralına ihanet ediyor ve Mi Shil'ı öldürmeyip bilakis o emir kağıdını Mi Shil'a verip onun gözüne girmeyi hedefliyor. Hoş Benimde kralım bana Mi Shilmı benmi dese benimde seççeğim Güzeller güzeli Mi Shil olurdu. Herneyse, derken ufak bi çocuk taht arkasında hönkür hönkür ağlarken bir anda sahne değişiyor ve bu çocuk genç delikanlı olmuş hatta kral olmuşta kraliçesindne çocuk peydahlamış. Kraliçenin doğum sancıları içinde ıkındığı sahneye geliyoruz. Kraliçenin eteklerine bir çarşaf bağlamışlar, 4-5 kişilik bir ebe ordusu bu çarşafa girip doğum yaptırıyor, o çerşaf yığının içinde nasıl kaybolmadıklarını merak ettim daha doğrusu. Derken Nur topu gibi bir bebek çıkıyor o çarşaftan ama bu sırada Büyük Usta Moon Ho altıncı yıldız yedinci olmadıkça Mi Shil'ın otoritesi düşmez gibi bir kehanet getiriyor, Mi Shil tarafı ise Kraliçe ikiz kız bebek yapınca kutsal kemik soyunun kökü kazınacak diyor. Bu imparatorluktada otoriteyi kuvvetlendirmek amacıyla Kraliyet ailesindne gelemiyen birisi tahta geçemiyor, buda kutsal kemik kanunu olarak geçiyor tarihte. Kraliçe doğum yaptıktan sonra tekrar sancılar tutuyor ve kehanet ile kuvvetlenen ikinci doğum ile ikizlerin ötekisi dünyaya geliyor. Tabii Kralda tahtı için kendi can sağlığı ve kızının can sağlığı için ordaki saftirik odalığa çabuk kızı kaçır diyerek kızı eline veriyor ve kaçmasını sağlıyor. Tabi bu kaçış sizce hemenmi olucak hayır. Büyük Usta Munho ortaya çıkıyor ve bu saf odalığı kovalayan Mi Shil'ın sadık askeri Chil soo ile bir kavgaya giriyorki sorymayın. Kavga ortasında düşmek üzere olan bebeğide kurtarıyor. Derken Bi bakıyoruzki Saftirik Odalık yani Sowa bir ticaret merkezinde han açmış bizim ufak prensesimizde serpilmiş. Derken Prenses kendilerini arıyan Chil Soo ile çölde karşılaşıyor. Herneyse hanı yakıyor yıkıyor ikisini öldürmeye çalışıyor buraları strese soktuğu için beni atlıyorum derken Anası olarak bildiği sowa yı kum çukurunda kaybediyor prensesimiz. Azıcık ağladıktan sonra yoluna devam ediyor. Büyük Usta Mun Hoo yu babası olarak biliyor ve onu aramaya koyuluyor derken kendisini büyük usta munho olarak tanıtan efsane Joog Mang ile tanışıyor. Joog Man da Ejder Çiçeği alayının başı Yu Shinin gümüş amblemini çalıyor ki Yu Shin de Kayali asil olan Babası Efendi ile babasının saraydan kaçıran kralın kız kardeşi oğlu. Joog Man bu Amblemi prensesimiz Doug Manın çantasına atıyor ve bir şekilde paçasını kurtarıyor. Tabi Doug Man bu aralar kendisini erkek olarak tanıttığından erkek fatma imajında. Sonra işte Prensesin ikizide karışıyor işin içine falan filan amaaaan olay uzayıp gidiyor ben anlatmaktan sıkılıyom siz okumaktan kesin sıkılırsınız ve akıbetinde bizim Dougman sonra Joug Man ve Şişman Go do ejder çiçeği alayına giriyor hwarang oluyor. Ama şuna bahsetmedende geçemicem kardeşim dişleklik junior Yu Shin rolündeki çocuğa bu kadarmı yakışır. Allah'ım ne şirin bi çocuktu o öyle. Herneyse derken bunlar büyüyor serpiliyorlar sonra Mi Shıl ile Diğer saraydaki prensesin entrikalarına dönüyoruz. İşte Prensesin kocasını öldürtüyor. Tabii bu arada prensesimiz Chon Miyong hamilelik süresince en çok Mi Shıla baktığı için gebe kaldığı çocukta kime benzicek Mi Shıla. Sonra Dougmanın kız olduğu ortaya çıkıyor. Chong Miyong ta zaten benzerlikten şüpheleniyordu fakat erkek odluğu için ikiz olamayız diyodu kız olduğuda ortaya çıkınca tencere yuvarlandı kapağını buldu. Doug Man banyo yaparken Yu Shin de gizli gizli izlediğinden kız olduğunu ortaya çıkarıyor. Tabii bu ikiz ortaya çıkınca Kral ve ailesinin can güvenliği gene düşüyor baştaki kehanet yüzünden, Hem kralın veziri hemde Mi Shıl dougmanın peşine düşüyor. Dougman ve Yushin bu süre içerisinde kaçarken onca insanın yere bakıp yüreğini yakan Bi'dam ile karşılaşıyolar.


Bu Bi'damda Düşen kral ile Mishılın oğluki sonradan ortaya çıkıyor. Büyük Usta Munho Bi'damı çok sert yetiştirmiş yazık hiç sevgi vermemiş. İşte Bidamıda alıp yola çıkıyorlar. Bu arada kaçarlerken dougmanı öldürceklerine chong miyongu öldürüyolar. Burdada Hwarang Alcheon depresyona girip intihar etmek üzerindeken Dougman gelip bana hizmet edeceksin diyo. Herneyse bi kehanet oyunu yapıp Dougman Prenses olarak kabul ediliyor. Mi Shıl ile sürekli iktidar kavgası falan ediyor. Derken Mishıl ben ülkemi paylaşamayacak kadar çok sevdim deyip intihar ediyor, aynı zamandada kral ölüyo bu sebebten Dougman İMPAROTORİÇE oluyor. Chunchumuzda yani prenses Chong Miyongun biricik güzel evladıda geliyor tabi bu sıra.



Ekip tamamlanıyor. Herneyse Sonunu söylemeyimki bana sövmesinler. Gelelim benim Uzmanlık Alanıma. Çok güzel oğlanları gördüğümüz bu dizi ayrı bi efsaneydi, güzellik puanlamama gelince;


Kepaze Kurusu Yu Shin: Kızlar bunun neresine kapılıyo anlamadım, hem itici hem çirkin hem salak, gözlerini belertip belertip bakmaktan başka hiçbişey yapmıyo, son bölümlerde biraz akıllanıyo benim güzellik kriterlerime göre 10 üzerinden 2 veriyorum.




Sadık Majesteleri Alcheon: Yüz hatları güzel, sadık insan beğenimi kaptı aferim ona. Ömrü MAJESTELERÜÜÜ diye saray avlusunda koşturmakla geçti. Güzellik kriterlerime göre 10 üzerinden 7 veriyorum. Ayrıca son bölümlerdeki sakallı halide pek güzel.




Akıllı Bıdık ChunChu: Yaşı küçük, cildi kaymak gibi zehir gibi akıllı. Gülüncede pek güzel oluyor. Dahada yazıp nazar değdirmeyim. Kriterlerim gereği 10 üstünden 8 veriyorum.






Ahhh Bi'dam Ahhhh: Boy pos endam ses hepsi bu çocukta. Her hali güzel. Bak bak gözün gönlün açılsın. Seni sevmeyenler utansın Bi'dam. 10 üstünden 9 aldın benden.






MİSENG DAYI: Üstadım seni puanlamaya benim aklım ermez. Senin sayesinde nice ufuklara yelken açtım. Nice şeyler kazandırdın bana. Güzellik sırf yüz güzelliği değildir. Akılının felsefenin hayranıyım Miseng Dayı benden 10 üstünden 10 aldın.





MI SHIL: Yukardaki saydığım tüm çocuklar Mişıl güneşinin yanında sönük kalırlar, ve işte Afrodiin kıskancağı Mişıl......





*********By Bi Shounen Gurusu ********************************************

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...