6 Kasım 2012 Salı

Chinese Paladin 3 : Eğlenceli...






Shanghai' da bulunduğum sırada televizyonda yayınlanan bu diziyi hanzi geliştirmek adına ( :P  ) takip ediyordum. Hakkında bildiğim tek bilgi bilgisayar oyunu uyarlaması olduğuydu. Buna rağmen kendini takip ettiren, renkli ve eğlenceli bir seriydi. Bazı geyikler hariç genel anlamda anlaşılıyordu da tamamen yabancı bir dilde izleyince...

Neyse geçenlerde bana gelen kılıçlı, aksiyonlu, uçan kaçanlı, efsanelere dayanan,mitolojik elementleri içinde barındıran, wuxia tarzı, hem eğlenceli hem acı gerçekleri barındıran bir seri izleme kriziyle tekrar açıp izleyip yeniden bitirdim bu diziyi, iyi de yaptım kendi adıma iyi yapmışım diyorum. 37 bölümü izlemek kolay olmadı tabii bu zaman darlığında ama neyse...

Dediğim gibi aynı isimli bilgisayar oyunundan uyarlama. Forumlarda bir süre çok tartışılmıştı  Chinese Paladin kadar oyun senaryosuna bağlı olup olmadığı. Ne Chinese Paladin ne de bunu oynamadığım için oyuna ne kadar bağlı olduğu konusunda açıkçası hiç bir bilgim yok.

Chinese Paladin' i (2005) de izledim ama hangisi daha iyi bir karşılaştırma yapmaktan ziyade bu yazıda sadece Chinese Paladin 3 den bahsetmeyi tercih ediyorum.

(açılış parçası; Shengsheng Shishi Ai )




2009 yapımı bu 37 bölümlük dizi dediğim gibi zaman zaman abartsa da rahat olup izleyenler için gayet eğlenceli ve bana kalırsa akıcı. Hu Ge, Wallace Huo, Yang Mi, Cecilia Liu ve diğerlerini barındıran kadro seriye yakışmış ve genel anlamda iyi bir iş çıkarmışlar. Bunun yanında serinin müzikleri de oldukça kayda değer ve seriye harika uyum sağlamışlar.

Gelelim kuş bakışı haliyle konuya... Çin de bir zamanlarda geçen hikayede elemanımız Jing Tian (Hu Ge) bir antikacı dükkanında çalışan, kendi alanı olan antikalar konusunda uzman ama bunun dışında çalışmaktan pek hoşlanmayan, kendini beğenmiş, çenesi çok çalışan, kumara düşkün (her anlamda) ama özünde adil ve düşünceli bir elemandır. Gelişen olaylar neticesinde kutsal kabul edilen Shusan Dağı' nın öğrencileri ve liderleriyle tanışır. - tabii ki bunların kaderin ve aynı zaman da reenkarnasyonun bir oyunu olduğunu bilmez - Daha sonra Tang ailesinden Xue Jie ile tanışır. Kendisine biçilen rolün dünyanın kurtarıcısı  olduğuna  inanarak Changyin, Xue Jie, LongKui, Mao Mao ve zamanla aralarına katılan bir grup ile birlikte dünyayı kurtarmak adına 5 elementi bulmak için yolculuğa çıkar. Bu yolculuk esnasında tüm karakterlerin arka planları ortaya çıkarken, altı boyuttan pek çok karakterle karşılaşırlar ve her seferinde başarılı olmak için mücadele verirler. ( bu kadar iğrenç şekilde de özetlenemezdi ya neyse)

Serinin eğlenceli noktalarından biri karakterler bana kalırsa...




Jing Tian (Hu Ge): Eleman zaten şanını Chinese Paladin serileriyle yakaladı ama şaka bir yana elemana yakışıyor da... Gürültücü, özde akıllı ama blöfçü, çenesi çok çalışan bu elemanın aslında yıllar yıllar öncesinin Cennet Krallığının en büyük generali olması, canı sıkıldı diye ölümlü olarak reenkarnasyon döngüsüne girmesi zaten bol bol anlatılacak dizi de o nedenle spoiler sayılmaz... Baş karakter işte. Eğlenceli, geyik, zaman zaman ciddi vs... Etrafındaki insanları kendisine bağlamasına şaşmamalı...

(kapanış parçası, Hu Ge söylüyor; Wanji Shijian)




XueJian (Yang Mi): Öncelikle Yang Mi gayet hoş görünüyor bu dizide, belirtmeliyim. Ardında saklı hikayeyi bir kenara koyarak Jing Tian' den altta kalmayacak şekilde bol ve çoğunlukla boş konuşan bu karaktere zaman zaman üzülmemek elde değil. Tang ailesinin varisi olarak büyüyen, bu nedenle bir hayli şımarık olan bu arkadaş, Tanglardan kovulunca kendine gelir diye bekliyoruz ama nafile :) Yine de cesur olduğu söylenebilir.
Bu ikisi kendilerinde olan yeşimtaşı mücevherleri sayesinde bir anda tesadüfen tanışıverirler. Kader ağlarını o anda örmüştür - belki daha öncesinde :)) -. İkisinin karakterine bağlı olarak aralarındaki boş diyaloglar ve girdikleri dalaşmalar kaçınılmaz. Zaman zaman eğlenceli olsa da dizinin süreğenliğinde sıkıcı ve dalaşmaları iğreti kalabilmekte, oyunculuktan ziyade gidişatla ilgili olduğunu düşünmek ben.


( en sevdiğim tema parçalarından...Jingtian - Hujia. Bu parçayı dinlemeden geçmeyin.)






Xu Changqing ( Wallace Huo): Bana kalırsa Wallace Huo bu karakterde iyi bir iş çıkarmış.İlk izlediğimde onun için izliyordum zaten hanzi bahane:)) Her ne kadar serinin ana karakteri Jing Tian ise de Xu Changqing' in de ona eş bir ağırlığı var dizide. Dizinin bir nevi R2D2 su kendisi. Jing Tian ile kurdukları kardeşlik bağı da göz yaşatıcı. Kendisi Shusan Dağı' nın en büyük öğrencisi olduğu için Shusan' ın görevlerini ve sorumluluğunu taşımak için kendini yiyip bitiriyor. Yolculuk esnasında ise insan ve hayata  ve kendisine dair gerçekleri öğreniyor. Zixuan ile iki hayattır sona ermeyen aşkları için bu üçüncü evrede çabalıyor, ikilemlere düşüyor... iki hayattır adam ne yolun sonunu gördü ne de aşkın sonunu, üçüncü hayat.... biiip burayı kesiyoruz.. ama Zixuan ile olan aşk hikayesi etkileyicidir bana kalırsa...



Serinin bir kısmında Devil Sword Immortal ile girdikleri düşünsel mücadele serinin en sağlam kısımlarından bir tanesidir bence... Bu aydınlanma yolundaki insanla, insan gerçeğinin karanlık tarafını gösteren Immortal' ın mücadelesi kabul edelim serinin içeriği nedeniyle öyle çok edebi, çok etkileyici falan değil ama dile getirdikleriyle bu konuda kafa yoranlar için ilgi çekici olabilir. Zira depresif bir bölüm olan bu esnada izleyenin ruh durumuna bağlı olarak etkileyicilik katsayısı artabilir de azalabilir de... Her ne kadar Changqing' in mücadelesi naif ve sonuçsuz olsa da ve kendi içinden gelen nedenleri olsa da çeşitli sorgulamalara yönlendirebilir. İnsanın varoluşuna ve hayatının amacına Immortal' ın getirdiği yorumlar da çok yenilikçi değil ve kader çizgisi içinde ele alınsa da hiç kimsenin daha önceden düşünmediği fikirler olmasa da bir kere daha insanın göz önüne getirilmesi başarılı bir fikir. Gerçi Changqing Budha' nın önünde sorgulamasını yaptığında Budha parlayıveriyor ne güzel, insan ben de ben de diyor ama ya neyse...

(Dizinin ost'u çok güzel olsa da bu benim için birincidir. Pian Ai, Chang Yun-jing)




Mao Mao (Lam Chi Chung): Ailesi tarafından henüz iki üç yaşlarındaylen Jing Tian' ın ailesine terkedilmiş olan Mao Mao, Jing Tian ile birlikte büyümüş şişko ama temiz ve saf bir insan. Jing Tian' den büyük olmasına rağmen onu patron olarak çağırması bu gönül bağından.. En büyük arzusu ailesinin onu terk ettiği zaman gittiği Chang'an a gitmek ve orada bir kadın bulup evlenmek. Boğazına düşkün olan bu arkadaş serinin kahramanlarından biridir bana kalırsa...

Zixuan (Tiffany Tang) : Changqing' in yavuklusu. Aslında bir tanrıça olan ( dünya ana diyelim) bu kadının hikayesi de acıklı. Xu Changqing ile bir bağı var, dert mi eziyet mi mutluluk mu bilinmez. Tiffany Tang da bana kalırsa bencil, kendi aşkı için  görevlerinden ve diğer tüm sorumluluklarından vazgeçmiş bir kadından daha olgun ve anlayışlı bir kadına geçişi zamana yayarak karşı tarafa geçirebilmiş. Her ne kadar çektiklerinden dolayı kendisine hak verilme payı olsa da başlardaki o bencil, inatçı ve sinir bozucu yapısı insanı gıcık edebiliyor. Belki de bu sefer her şeyi açıklayabilmiş olması bu olgun tavra dönüşmesinde bir etken olmuştur diğer nedenlerle birlikte...


(Gongban Chuang Tianya)




Long Kui (Cecilia Liu): İşte bir can yakıcı öykü daha... Jing Tian' ın bin yıl önce Long Yang olduğu zamanlardaki kız kardeşi... Abisi gözünde bir tane, bir numara. Onun için göze alamayacağı, yapmayacağı şey yok. Ki yaşadığı dönemdeki o karanlık günler ve abisi dışında yanında başka kimse olmaması ve gelişen olaylar nedeniyle kendisine hak verilebilir. Bu karakter de bazen eee amma uzattın dedirtiyor ama sonra tamam ya canım sen de haklı olabilirsine bağlıyor insan.


Sushan'ın ak sakallı lideri: Diğer dördü de iyi hoş ama bu amca hem esprili hem anlayışlı hem kabullenici... İnsan aydınlanınca böyle oluyorsa ne iyi ne hoş...

Lei Yunting (Justin Yuan). Bu eleman bana kalırsa dandik dizilerde oynasa bile  performansı ile durumu kurtarır, iyi bir oyuncu. Burada da birkaç  bölümde karşımıza çıkan Lei Yunting serinin duruşu en sağlam elemanlarından..

Chonglou (Jerry Huang): Demon Lord bu kardeşimiz. Yani o boyutun lordu. Komik makyajına rağmen  bu eleman Demon Lord hacmini dolduruyor ama kendisini John Travolta'ya tek benzeten ben miyim bilmiyorum?  Ama bu sefer izlerken kendisine Chonglou olarak hayran oldum... Altı boyut içindeki en delikanlı varlık budur arkadaş, mücadeleden kaçmaz bir.. İkincisi de anlayışı nedeniyledir. Böyle acayip bir sempati duydum hatta bir süre Changqing in de yerini aldı :)) Böyle Demon Lord her gerçekliğe lazım arkadaş... Hele bir içki masasında müzik dinleyişi var al karşına karşılıklı rakı iç :)))







(Cisheng Buhuan)




Tabii ki seri bunlardan ibaret değil... Daha bir sürüüüüü karakter var ama ilk aklıma gelenler bunlar. Bunun dışında daha bir sürü hikaye var iç içe geçmiş... Hepsi aslında bir şeyler anlatıyor ama özünde insan olmaya dair...

Tamam biliyorum bir bilgisayar oyunu uyarlaması olan diziden çok felsefi birşeyler çıkarmaya gerek yok ama bu izleyene kalmış.

Bu arada Cennet katı gerçekten çok sıkıcı bir de geyik yahu elemanlar. Mutlu oluyor, ilan ediyor  dünyada üç sene kıtlık olmayacak, verimli hasat olacak... Oldu canım... Herşey senin mutluluğuna bağlı...

Genel kanı olarak bir fani olmak belki çok daha iyi... Kim bilir?

(Ronald Cheng söyler; Daying Bu Aini)




Haaa gelelim Evil Sword Immortal' a. Çin dizi ve filmlerine aşina olanlar için yabancı olmayan Gordon Liu tarafından vücut bulan bu karakter aslında Shusan' ın beş büyüğünün kötü düşüncelerinden var olup dünyanın ve altı boyutun sonunu getirecek olan olmasına rağmen, eğlenmeyi daha doğrusu dalga geçip küçük düşürmeyi de seven bir varlık. Eğlenceli olmadığını  ve zaman zaman doğru söylemediğini kimse söyleyemez... Shusan beşlisi ne kadar ilerlemiş ve aydınlanmış olsalar da insanlar işte ve bu Immortal tüm insanlığın kötü ve negatif düşüncelerinden beslenmekte. Ne kadar güçlü olduğunu düşünün işte...

Daha derine girmeden ve izleme tadını düşürmeden ancak bu kadar anlatabiliyorum işte... Ara ara kurgusal olarak saçmalama kapasitesi olsa da bana kalırsa izlenmeye değer. Ben kendi içimde şiddetle öneririm ama zevkler değişir. Başkaları çok gereksiz de bulabilir bilemedim ama bence izlenmeye değer, her açıdan...
Şimdi düşünüyorum Chinese Paladin i tekrar mı izlesem?

3 yorum:

alper dedi ki...

nezaman çevirisi yapılır blog açtığından beri takipteyim..

Tawannanna dedi ki...

Ingilizce alt yazi var. Muhtemelen bu zamandan sonra Turkce ceviri gelmez. Yine de hala ceviri yapan bir iki site var, belki istek yaparsaniz cevirmeyi dusunebilirler.

alper dedi ki...

Teşekkür ederim bu ingilizceyi hiç bilmiyorum Teşekkürler öneri için

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...