26 Mayıs 2016 Perşembe

Anime: K (K Project) ve K: Return of Kings






K (K Project)




K ya da K Project,  insanı değişik duygulara sürükleyen animelerden biri. İnsan beğendi mi yoksa beğenmedi mi pek anlayamıyor. Bazı açılardan başarılı ama hikayeyi sunuş ve kurgu sorunları var ne yazık ki. Ha daha kişisel bakarsak beni sıkmadı. Zaten 13 bölüm. Hemen izlenebiliyor. Malzeme iyi, daha iyisini hak ediyormuş tarzı animelerden.


Kurguya ileride değineceğim ama şu tema müziği benim sinirlerimi gerdi. Animede hoşlanmadığım noktalardan bir tanesiydi benim için.


Animenin konusuna girmeyeceğim. Yaratılan alternatif dünya, atmosfer, karakterler, bahsedilen 7 kral, bunların güçlerinin dayandırıldığı noktalar iyi, hoş.


13 bölüm için çok fazla karakter var sanki. Hepsi de ayrı ayrı üzerinde durulası ama işte 13 bölümden bahsediyoruz. 7 kraldan söz ediliyor ama bazıları hiç görünmüyor. Hoş seride geçen ve bizlere görünen karakterlerin de bir kısmı arada heba olmuş hissiyatı yaşatıyor. (Renkler ve çizimler bana göre güzel)



Karakterler bakacak olursak, misal Fushimi' yi ele alalım. (seiyuusu Miyano Mamaro bu arada)
Şimdi bu eleman kırmızılardan mavilere geçmiş. Eski takım arkadaşı Misaki ile doğal olarak aralarındaki bağ nedeniyle sürekli kapışıyor. Karakterin güç istencini de anlıyorum. Fushumi- Misaki en fazla ele alınan ikili ama Fushimi' nin tam olarak ne istediği veya eyleminin nedenselliği bana kalırsa yine de havada kalıyor ya da ben anlamadım.




Suoh Mikoto: Serinin en taş, en karizmatik  karakterlerinden, orası tamam. Ayrıca eleman, tek kelimelik cevapları ve en kısa şekilde cümle kurma anlayışıyla benim rekorumu da elimden aldı. 13 bölüm boyunca adamın ağzından bir paragraflık malzeme çıkmamıştır ana karakter olmasına rağmen. Bu nedenle kendisine idolüm gözüyle bakıyorum.




Munakata: Mavi Kral. Mikoto' nun hem dostu hem iş nedeniyle düşmanı. Bunlar boş bulduklarında kapışıyor zaten. (seiiyusu Sugita Tomokazu)





Yatogami Kuroh: Serinin en sevdiğim karakteri olabilir. ( Seiyuusu Ono Daisuke bu arada ) Karizmasının yanında yemek yapıp, dikiş dikebilmesi de gözüme girme sebeplerinden. Ara ara maymuna bağlıyor ama yapacak bir şey yok.

Isano Yashiro (Seiyusu Namikawa Daisuke) Animenin ana karakteri.  Üzerine çok bir şey yazmayacağım ama oradan oraya savruluyor işte.

Neko, sevimli ama ara  sıra sinir bozucu olabiliyor.


Şu animenin kurgusu daha adam akıllı ele alınsa, hikaye gidişatı daha düzgün sunulsa , biraz daha fazla bölüme yayılsa daha iyi olurmuş.


Kısa olduğu ve fazla vakit istemediği için izlenebilir bir çalışma olmuş.


K: Return of Kings





Bana kalırsa çizim, renk falan iyi hoş ama geri kalan açısından yine vasat olmuş. Üzerinde çok bir şey yazmaya da gerek yok ama kesinlikle o tema müziğinden hiç hoşlanmıyorum.

Keşke Awashima' nın göğüslerini ve iç çamaşırını sürekli göze sokacaklarına biraz karaktere yüklenselermiş.  Bu sezonun en iş yapanı Kusanagi. Green ekibi renk getirmiş biraz.

İyi ki 13 bölüm. Bu haliyle daha fazlası olmazmış.

15 Mayıs 2016 Pazar

JROCK Favori 15: İlk Üç Ay (III)




İkinci bölümün ardından, Ocak -Şubat - Mart aylarında yayınlanmış single ve albümlerde yer alan parçalar içerisinde en sevdiğim 15 parçayı sıraladığım listenin üçüncü ve son bölümüne hemen geçiyorum. Son ve final bölümü olması nedeniyle ilk beşim için 5. sıradan başlıyorum.



5 - Flumpool - Yoru wa Nemureru kai




2007 çıkışlı olan Flumpool oldukça popüler bir grup."Yoru wa nemureru kai" Şubat ayında single olarak yayınlandı. Parça grubun Mart tarihli albümü EGG' de de yer alıyor. 2016 animelerinden Ajin' in açılış parçası.



4  - Vistlip - Contrast





2007 çıkışlı Vistlip sevdiğim gruplardan bir tanesi. "Contrast" grubun Şubat tarihli aynı isimli single' ında yer alıyor. Bu single' ın ardından bir de mini albüm geldi, ilgilenenlere duyurulur.



3 - Far East Dizain - Inhale





Far East Dizain her ne kadar 2015 çıkışlı bir grup olsa da üyeleri aslında bir o kadar tanıdık. Her şeyden önce grupta Leda var. Galneryus ve DELUHI' nin gitaristi Leda' nın yeni grubu Far East Dizain. Grupta yine DELUHI' den tanıdığımız Sujik de yer alıyor. Bas, TweİT' ten Ryu, vokal ise CodeRebirth' den Keita. Far East Dizain' ın çalışmalarını merakla bekliyordum, hayal kırıklığına uğramadım. Mayıs ayında grubun yeni bir single' ı daha yayınlandı bu arada.



2 - WHITE ASH - Ledger





WHITE ASH, 2010 çıkışlı bir rock grubu. Bu grubu beğenerek takip ediyorum. Ledger aslen 2015 tarihli Insight/Ledger adlı single' da yer alıyor. Mart tarihli SPADE 3 adlı albümde de yer aldığı için atlamadan geçemedim çünkü bu parçayı seviyorum.


1 -  GLAY - Sora ga Aozara de Aru Tame Ni





İlk sırayı Glay' in alması benim için sürpriz değil. Parça Glay' in son single' ı G4 IV' de yer alıyor.

Gelelim bu yazının bonus parçasına.

LOCAL CONNECT - Gold




Böylece 15 parçalık liste tamamlanmış oldu. Bakalım ileride belki tekrar...




11 Mayıs 2016 Çarşamba

Socialphobia: Kore Filmi




2015 yapımı bu Kore filminin yönetmeni Hong Seok-Jae. Filmde Byun Yo-han ve Lee Joo-seung yer alıyor. Konu aslında internetle haşır neşir olan çoğumuza pek yabancı değil.


Bir askerin intiharı üzerine online yorum yapılır. Twitterda bir kullanıcının yaptığı bu yorum diğerlerine ters gelir. Bunun üzerine online linç yavaş yavaş başlar ancak kullanıcı kadın geri adım atmak yerine sözlerinin arkasında durur hatta biraz daha agresif davranır. Bunun üzerine online gençliğin çoğu oldukça gaza gelir.


Online canlı yayın yapmakta olan ve kendince takipçileri olan bir genç, yayınında kadına giydirerek, bu kadın twitter kullanıcısına uyuz olduğunu ilan eder  ve kadını  klavye başında linç etmekle meşgul kişileri toplanıp canlı yayında kadının  evine gitmeye ve kadına özür diletmeye davet eder.  Gaza gelmiş gençlikten 8 kişi bu daveti kabul eder, yayıncı ile birlikte 9 olurlar, çocuğun yayın yaptığı internet kafede buluşurlar  ve eve doğru yola çıkarlar. Bu 9 kişinin arasında  telefonunu, tabletini elinden düşürmeyen, sosyal medya ve online forumlarla içli dışlı olan Yong-Min ve Yong-Min' in  "hadi gidelim, eğleniriz" diye davet ettiği  bunlara daha uzak ve mesafeli duran Ji-Woong'da vardır. Bu ikisi polislik sınavına hazırlanmaktadır.



Bu 9 andaval yayın yapılan  cafede buluşurlar, kadının apartmanının önüne gelirler hatta orada anı fotoğrafı çektirirler. 9 kişi ev basıp, özür diletecekler!! Oldu canım gözlerim doldu... Neyse eve girdiklerinde ise kendini asmış kadınla karşılaşırlar. Olaylar bundan sonra başlar.


Polis olayın intihar olduğunu belirtip dosyayı kapatır ama bu 9 kişinin kafasında cinayet olabileceğine  dair şüpheler oluşur. (Belki de böyle düşünmek daha iyi gelir onlara) Bunu sadece kendi aralarında dile getirmekle kalmazlar hemen online olarak paylaşırlar. Takipçileri artar. İnternette kadının nasıl öldürüldüğüne  dair makaleler, yorumlar, senaryolar dönmeye başlar. Katili aramaya başlarlar. Kadının gerçek kimliği, internetteki kimliği zaten ortaya çıkmıştır. Kimlerin kuyruğuna basmış, kimlerle twitter üzerinden kapışıp, foyalarını ortaya çıkarmış bunlar birbir dökülür. Yong Min ve Ji Woong, kadının gerçek karakteri hakkında da az buçuk bilgi edinir ve olaylar döner dolaşır...


Konu dikkat çekici bir konu, evet. Hem  olayların artık nasıl işlediğini görmek hem de insanların neye kaptırıp gittiğini görmek açısından iyi bir örnek. Misal bu 9'u kafede buluşuyor, yan yana oturup chatleşiyor. Ji Woong "niye net üzerinden konuşuyoruz?" diye soruyor. "Napalım, birbirimize  kendimizi mi tanıtalım?" diye ağzının payını veriyorlar ama yan yana geldiklerinde bile yüz yüze konuşmaktan ziyade internet üzerinden sohbet eden bu 9 kişi birlikte  ev basmaya gidiyor. Hani hiç sonuç falan düşünmeden, canlı yayında ev basmaya gitmeleri de ayrı bir konu.


Bunun dışında filmde  benim kafamı karıştıran bazı noktalar olduğunu belirtemeden geçemeyeceğim. Misal, intihardan sonra bunlar sorgulanıp serbest bırakılıyor sonra katilin peşine düşüyorlar. Bu esnada kızın dairesindeki eşyaları  ailesi tarafından toplanmış. Bu 9' u elini kolunu sallayarak daireye giriyor, kapı kilitli değil. Etrafta yani apartmanda güvenlik ya da bir komşu da "Napıyorsunuz? Kimsiniz?" diye sormuyor. Yani bizim buralarda olsa dedikoduya aç  komşu teyzeler yakalarından düşmezdi. Sonra kız ölmüş ama bilgisayarı hala dairede hatta bu çocuklar kızın bilgisayarını açıp, karıştırabiliyor. İnterneti hala bağlı, kızın bilgisayarından nete bağlanıyorlar...


Filmin yönetmeni, senaryoyu oluştururken gerçek bir hikayeden yola çıktığını belirtmiş. Ağırlıklı olarak filmde ele almak istediğinin bir polisiyeden ziyade, bu online ortamın ve klavye delikanlılığının sonuçlarını göstermek olduğunu söylemiş. Şimdi adam böyle deyince yukarıdaki kafamı karıştıran noktalar  konusunda pek bir şey diyemiyorum tabi.


Byun Yo Han ve Lee Joo Seung' un performanslarını beğendim ben. Film genel anlamda gerek konusu gerek işlenişi açısında iyi. Ama anlayana tabii!!

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...