30 Kasım 2008 Pazar

NARUTO MOVIE 1

Daikatsugeki! Yukihime Ninpōchō dattebayo!!?

Great Action Scene! Snow Princess's Book of Ninja Arts

İkinci filmden bahsetmişken hazır birincisinede değinmeden geçmeyelim. Yönetmeni Tensai Okamura . Büyük bekleyişlerden sonra edindiğimiz bu film için sanırım beklentilerimiz çok yüksekti. Zira filmi bulduğumuzda çok büyük bir heyecan içimizi kaplamıştı, sırf filmi izleyebilmek için işi gücü bıraktık ekranın başına toplandık bir arkadaşla.

Adından da anlaşılabileceği gibi bir adet prensesi barındıran bu filmde team 7 a aslında bir prenses olan ancak bir aktris olarak hayatını sürdüren adını hatılamadığım bir kadını koruma görevi verilir. Filmlerinde prenses Fuu olarak nam salan, gerçek hayatında sorunları olan bu aktris kızımızın ekibiyle birlikte Karlar Ülkesinde film çekmesi gerekmektedir. Kızımızda aslen buralı olup yıllar önce babasının ölümü nedeniyle buradan kaçmıştır/kurtarılmıştır (ehehe kim kurtarmış acaba??)

Kötü adam (prensesin amcası ve ekibi), hanım kızmızın kolyesinin peşindedir, bu kolye babasının kızımıza bıraktığı büyük serveti açacak olan anahtardır.

Tüm bunlar neticesinde Kakashi, Naruto, Sasuke ve Sakura, film ekibiyle birlikte yola çıkar. Olaylar gelişir... Naruto, kızımızın dünyaya bakışını değiştirir. Finalinde kızımıza babasından kalan serveti görürüz vs... (açıkçası biz dumur olduk burada). Müzikler güzel, aksiyon sahneleri güzel, jutsular güzel

Yine de netice itibariyle bizi pek kesmedi. En güzel kısmı kanaatimizce ANBU Kakashi' yi görmek oldu hehehe. Bir de filmin sonunda hoş bir espri var, sabırla izleyin. Film bitti sessizlik oldu. Seride Sasuke ses ekibiyle kaçtıktan sonra peşinden gidenler ve onların kapışmalarının olduğu yerlerde kalmıştık. Açıp onları izledik.

Sonuç itibariyle, Naruto seviyorum diyenler izlesin...

23 Kasım 2008 Pazar

NARUTO MOVIE 2

Esas isimleriyle;

Daigekitotsu! Maboroshi no Chiteiiseki Dattebayo

Naruto the Movie: The Great Clash! The Phantom Ruins in the Depths of the Earth

Öncelikle nasıl izlediğimize biraz değinelim. Uzun süreden beri ilk kez ortaya çıkan iki gün ve üstü tatil süresi büyük heyecan yaratmakla birlikte, yorgun ve genelde tembel olan bünyenin amaan evde kalayım daha iyi, şimdi bir yerlere gidip daha fazla yorulacağım düşüncesi nedeniyle kendini eve kapatması sonucu ikinci günün sonunda sıkıntıdan buhran geçirip filmi bulması, oyalanacak bir şey bulmanın- burada ilgi duyulan oyalanılacak bir şey demek daha doğru zira insan istemediği milyonlarca iş bulabilir kendine- verdiği sevinç ile izlenmiştir.E tabi bir de Naruto sonuçta. Bakalım kimler va, konu nasıl vs ... diyerek film izlenir. Gerçi ilk filmden kalan dehşet hala taşınmaktadır ama merak işte...

Film, güzel bir açılış sahnesine sahip olan yine bilim kurgu etkileşimli bir diğer hayal kırıklığı yaratan Naruto filmi. O uçan araç nedir, o kötü karakterler ne biçimdir? Göçebe klan ve gizli geçmişlerine eyvallahta, ütopya yaratacağım her şey mekanik olacak diye bir nevi matrix benzeri insan dönüştürücülerin olduğu filme ninjalar girince komik oluyor.Tüm bunların üzerine bir de diyaloglardaki özensizlikle birlikte gereksiz bir film çıkmış ortaya.

Kanımca filmin tek güzel yanı bir kaç uyduruk dövüş sahnesinde Gaara ve Kankuro' yu görüyor olabilmek. Gaara ve Kankuro göreceğim diyenler izleyebilir ama beklentinin minimum düzeyde olması lazım. Naruto' nun kalbine işlediği, olayların akışı ile iyi bir insan olmaya karar veren çocuğun adı Temujin. Kendisi bir uzay süvarisi olarak çizilmiş. Naruto yine bildiğimiz Naruto...

Sonuç olarak tavsiye: Çok bol vaktiniz varsa yada sıkıntıdan ölüyorsanız ileyin yoksa uzak durun.

8 Kasım 2008 Cumartesi


DEVIL MAY CRY


Meşhur bir bilgisayar oyununun 12 bölümlük animesi. Oyunu oynamamış sadece duymuş biri olarak ikisinin kıyaslamasına girmeyeceğim ancak bitmiş bir seri izlemek, güzel müzik dinlemek, fazla kafa yormadan günün yorgunluğunun üzerine hafif birer bölüm izlemek isteyenler için ideal. Tabii beklentiler yüksek olmamamak kaydıyla...

Efendim öncelikle belirtmek lazım ki kanımca serinin en güzel yanı açılış jeneriği ve Dante'dir. Dante' yi şimdilik ayrı bir yere koyarak açılış parçası ve jenerikle devam ediyorum. Merak edenler için parça Rungran dan. Jenerik gayet hareketli, Lady ve Trish de arz-ı endam etmekte. Bölüm içersinde yer alan müzikleri de dinlemekte fayda var.

Seri birbirinden bağımsız olarak görülen 12 bölümden oluşuyor
( sonunda çokta bağımsız olmadığı anlaşılıyor). Bölümler boyunca Dante' ye ilk bölümde ortama giren Patty adlı küçük kız, bir nevi Dante' nin aracısı olan Morrison eşlik ederken, Lady ve Trish de zaman zaman yer alıyor.






Dante animede annesi insan, babası şeytan aleminden Sparda olarak çizilmiş karizmatik bir varlık. Sürekli borç batağında olması, kumara düşkünlüğü ve her zaman kaybediyor oluşu karizmasını etkilemiyor tabi. İlerleyen bölümlerde ortama dahil olan Lady de Dante gibi bir şeytan avcısı olan sert hatun görünümünde. Lady ile Dante' nin eski ortağı olan Trish' in tanıştıkları bölümde insan Dante' ye acımadan edemiyor. Patty zaman zaman sinir bozucu olsada ortama renk katan sevimli küçük kız olarak yerini alıyor.

Karakterler güzel, ortam güzel, insanı var şeytanı var ... Böyle olunca her bölümde bir atraksiyon bekliyor bünye, atraksiyonlarda geliyor tabi amma.... dövüş sahneleri - işte hayal kırıklığı!! Bir iki saniyede şeytanları Dante abimiz, Lady ve Trish hatunlar biçiveriyor. Devil aleminde yok mudur zorlu bir rakip? Karizma bir şeytan. Son bölümlere yakın Dante, Baal'i iki saniyede kesiverdi nolduğunu anlamadık .... Heyecanımız kursağımızda kalıyor böyle olunca.

Bununla birlikte serinin finali olan 11 ve 12 bölümlerde çok hafif olmuş sanki.Daha iyi bir finali hak ediyorduk aslında. Fazla yüzeysel, fazla çabuk olan oluyor sonunda.

Sonuç olarak diyebilirimki konu bahane Dante şahane....


(Dante abimiz günlük şekerlemelerinden birini yaparken. Çok düşkün uykuya, uyandırılmaya tahammül edemiyor zira...)

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...