9 Ağustos 2009 Pazar

OTHELLO: Wowww Shakespeare mi?


Tabiki hayır ! Ufak bir çağrışım sadece zaten şu ana kadar Othello için binlerce yorum ve makale yayınlanmıştır. Buraya benim de bununla ilgili yazı yazmama gerek yok. Her ne kadar Shakespeare in en sevdiğim eseri olmasada saygıyla adını geçirelim. - sıcağın beyin üzerindeki etkileri; ders # -




Bu Othello, Satomi IKEZAWA yapımı olan shoujo bir manga serisi. İçinde aşk, entrika, çift kişilik sendromu, cosplay, visual kei esintileri, rock, hatta ve hatta ucundan kıyısından led zeppelin bile barındıran bu seriyi eğlenmek için herkese tavsiye edeyim öncelikle. Galiba shoujo serileri seviyorum, kendime inanamıyorum ve bunu yaşlılığa bağlıyorum.

Hatırlıyorumda aylar önce hasta hasta okumuştum bu 28 bölümü. Her tarafım ağrıyordu sonra zaten iki gün yataktan çıkamamıştım ama manga okumak için çektiğim ağrıların karşılığını verip beni çok eğlendirmişti.

Konuya değinmek lazım tabi, hmmm bakalım nasıl özetleyebiliriz.



Efendim Yaya 16 yaşında, kimseye hayır diyemeyen, iyi niyeti salaklık boyutlarına varabilen, kendi dünyasında takılmaya çalışan- etrafındakilerden fırsat bulabilirse- küçük yaşta annesini kaybetmiş, babasıyla birlikte yaşayan, çekingen , utangaç, kendini dışarı vuramayan, en büyük hayali şarkı söylemek olan liseli bir kızcağızdır.16. yaşının yılbaşında, annesi hayatta iken 6 yaşında 16 yaşındaki Yaya ya gönderdiği kapsul mektubu alınca depresyona girer ve kendinden nefret ettiğini iyice anlar. Yaya, bir yıl önce dağılmış olan Juliet adlı visual kei grubunun ve özellikle vokali Shohei nin delicesine hayranıdır. ( ehehe ) . Duvarına astığı posterle dertleşir, konuşur, Shoehei öper falan. Böyle sessiz sakin takılır, genelde okuldan nefret eder çünkü en yakın arkadaşları olduğunu düşündüğü ancak içten içe taraflarından kullanıldığını bildiği Seri ve Moe nin şiddet boyu dalgalı olan espri, şaka, yada kısaca biz eziyet diyelim, eziyetlerine maruz kalmaktadır ancak arkadaşlığını da bir türlü bitirememektedir. Sei ve Moe de okulun hallice kızlarından sayılan, Yaya ile eğlenen, onu aralarına almakla büyük bir lütufta bulunduklarını düşünen hatun kişilerdir. Bunlardan bir tanesi- hangisi hatırlayamadım şimdi- Moriyama ya hastadır.

Moriyama da Yaya, Seri ve Moe nin sınıf arkadaşı olan sevimli ancak mangadaki kızlar tarafından çok beğenilen, Yaya nın çekindiği- çok direkt ve ukala ve parantez bacak olduğunu düşündüğü- , Black Dog adlı bir grupta gitar çalıp söyleyen Led Zeppelin sever bir arkadaştır. -zaten bu noktada + puanlar kendisine yağıyor-

Neyse günlerden bir gün Moriyama, Yaya nın Juliet dinlediğini farkeder, muhabbet açılır, Moriyama Juliet eğer makyaj yapmasaydı nutkuna girer, olay Led zeppelin e uzanır sonra Yaya ya bir cd vereceğini söyler. Kısaca Moriyama - kun kardeşimiz Yaya dan hafifçe hoşlanmaktadır. Seri ve Moe buna uyuz olur.

Yaya' nın en büyük hobisi hafta sonu cosplay ile uğraşmaktır. Kimin cosplayi? Tabi ki Juliet ve Shoehi nin. Bu aktivite Yaya ve buna katılan kişiler için oldukça rahatlatıcıdır. Hem eğlenirler, hem konuşurlar.Önemli olan kimse kimseyi tanımaz, adını bilmez, makyajı çıkardığında yolda görse kim olduğunu tanımaz.Gerçek kimliğin olmadığı, kimsenin kimsenin hayatını sorgulamadığı, tek ortak paydanın Juliet olduğu bu ortam Yaya için çöldeki vaha gibidir ancak Moe ve Seri nin olayı keşfetmesi uzun sürmez.

İşte böyle bir giriş yaptıktan sonra, Yaya nın üzerindeki baskılar arttıkça ve arttıkça ortaya Yaya nın diğer kişiliği ve tam zıttı olan Nana çıkar. Dediğimiz gibi Nana, Yaya' nın aksine cool, kendini her anlamda ifade edebilen, adalet anlayışı olan, karşısında ki uyuz, hain, kötü niyetli kişlere tahammül edemeyen ve gerektiğinde anladıkları dilden konuşabilen bir karakterdir.

Bundan sonraki bölümlerde Yaya ne zaman sıkışsa ortaya Nana çıkar ve tam anlamıyla ortamın dengesini sarsar. Nana ya hayran olmayan ve ilk başlarda ondan çekinen ve asılmalarından rahatsız olan tek kişi Moriyama dır. Ne de olsa Yaya dan hoşlanmaktadır. -şekerr şey :P-

Nana, Yaya yı tehdit eden her kişi ve durumdan Yaya yı kurtarır- tabi bunlardan ve en önemlisi Nana dan Yaya nın haberi yoktur, o sadece bilinç kaybı yaşadığını düşünmektedir.Seri ve Moe' ye nokta konulduktan ve Moriyama ile Yaya nın ilişkisi yakınlaştıktan sonra ortaya daha üst level olan diğer karakter Megumi çıkar. Megumi nin babası müzik piyasasındandır. Bu kurgu açısından önemli sayılabilecek bağlantılardan bir tanesidir.Megumi, Moriyama nın Yaya ile birlikte olmasına anlam vermez hırs yapar ve gülümseyen yüzünün altından Yaya ya işkenceye başlar. Nana bu konuya duyarsız kalamaz ve bir nevi Nana vs Megumi arcı başlar :P.Bu esnada Nana, Black Dog ile şarkı söylemeye başlar hatta ilk tanışmalarında onu öldürmeyi düşünen Akabe nin bile sempatisini kazanır. Moriyama ile bir bağı olan Shoehei nin de ilgisini çeker öyle ki Shoehei Nana nın peşine düşer ancak Nana bu Shoehei ye pabuç bırakmaz, cosplay konusunda kimliği deşifre olan Yaya, Nana nın sayesinde cosplay idolü olur vs....Tüm bunlardan haberi olmayan tek kişi maelesef Yaya dır. Bu sıralarda, önce Moriyama daha sonra Megumi Yaya nın çift kişilik sendromuna sahip oduğunun farkına varır. Moriyama, Yaya nın incinmesini engellemek için elinden geleni yaparken, Megumi planlarını ortaya serer ancak Nana onu da ezer geçer ve Moriyama ile aralarını düzelterek Yaya yı korumak için çalışırlar. En sonunda hem Nana nın hem Yaya nın hem de Moriyama nın en büyük arzusu olan Rock Festivali ne katılırlar. Shohei de müzikal anlamda Black Dog u desteklemektedir.

Biraz uzun bir özet olmuş. Velhasıl istenilebilecek herşey var seride o nedenle sabun köpüğü konusuna rağmen gayet eğlenceli. -Daha Moriyama nın eski kız arkadaşına değinmemiştim ahahaha-. Düşünün ki rüyanızda, sevgilinizi görüyorsunuz daha yeni tanıştığınız zamanlar falan bu arada arkadan sitemkar bir ses sesleniyor. HOOOP , şşşt , beni unuttun mu diyor. Bir bakıyorsunuz müzisyen yada oyuncu yada bilmem ne idolünüz. Yok valla unutur muyum falan derken rüya bitiyor. ahahaha bu bile var bu mangada.


Şahsi kanaatim olarak mangada favori karakterim Shohei nin timsahı Elisabeth tir. Gayet karakterli, alanını koruyan, şahsiyetli bir dişi timsah olmasının yanında Nana ile berabere kalabilmiş, Shohei yi Nana ile birlikte bitirebilmiş bir timsahtır kendisi.

Diğer bir karakter olarak Akabene ye değinmeden geçemeyeceğim. - adı bu olmayabilir de , bakmaya üşeniyorum, Black Dog taki basçı idi sanırım, siyah saçlı olan- Bu arkadaş Nana konserlerinde Moriyama yı öptüğünde ve herkes bundan çok hoşlanmışken, Nana ya sinirinden dalmaya çalışan, başka bir boyutta yaşayan ve bölümlerden birinde açtığı "grup içi ilişkiye hayır" pankartıyla beni benden almış karakterdir.



Gelelim Nana ya; herkesin bir Nana sı olsa, bilinçli değişsek falan ne güzel olurdu herşey. Gerektiğinde insanın içindeki Nana ortaya çıksa sokaktaki hırbo ve magandaların ağzını burnunu kırsa, yüzünüze gülümseyen ama arkadan kuyunuzu kazan dostumsulara, mecburen aynı ortamı paylaşmak zorunda kaldığınız insancıklara, elindeki gücü şahsi menfaatleri için harcayan güç budalalarına vs... heavenly punishment uygulasa ... o zaman herkes daha direkt ve olduğu gibi olurdu herhalde.

Sonuç olarak oldukça eğlenceli olan bu mangayı, v.kei, rock, shoujo, sabun köpüğü konu, cosplay gibi temaları vss... seven herkese tavsiye ederim. Hep birlikte evimizde Elisabeth gibi timsahlar besleyelim.......

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...