İzlemeye başlamadan önce seri hakkında pek bir fikrim yoktu. Bir manga cahili olarak mangası hakkında da izledikten önce ve sonra olmak üzere bir bilgim yok.
Animede bir virüs nedeniyle dünyanın sonu geliyor. Anlaşılıyor ki insanların yaptığı bir deney insanlığın elinde patlamış. 12 ya da 13 yaşın üzerindeki ( yaş kısmını net hatırlamıyorum) herkes pert oluyor. Bu yaş sınırının altındakilerin ise virüse doğal bağışıklığı var ki onları etkilemiyor. Vampirler toplayabildikleri çocukları toplayarak onlara güvenlik vadediyor. Zaten "korumaya aldık" diyorlar. Karşılığında ise kendi ortamlarında bu çocukların kanlarından besleniyorlar. Karşılıklı fayda ilkesi güdülüyor ama bu söylediklerime kanıp "ayyy görüyor musun, vampirler ne kadar hoş" demeyin. Çocukları bir nevi uzun ömürlü besin kaynağı olarak görüyorlar ve buna göre davranıyorlar.
Ana karakter Yuu ise bu patlamaya kadar bir yetimhanede sıkı sıkıya bağlı olduğu bir grup çocuk ile yaşarken, vampirler tarafından "ailesi" ile yani diğer çocuklarla alınarak bir gıda aracına dönüşenlerden bir tanesi. Gün geliyor, Yuu' nun arkadaşı olan Mika "Hadi kaçalım" diyor ancak karşılarına vampir asilzadelerinden Ferid çıkarak hepsini öldürüyor. Mika' nın çabası ile Yuu koşarak "mahvoldu, yaşayan hiçbir şey kalmadı" denilen dünyaya kaçmayı başarıyor ama o da ne? Dünyada kalan bir yaşam varmış!!
Dünyaya çıkan Yuu, Guren adlı bir komutan tarafından bulunuyor. Ailemin kanını yerde koymayacağım diyerek vampir kesmeye ant içen Yuu, Guren' in de parçası olduğu Japan Demon Army' e girerek tam anlamıyla vampir kesebilecek duruma gelebilmek için çırpınıyor. Bunu bir şekilde başarırken yeni arkadaşlar ve kendince yeni bir aile kazanıyor. Vampirler ve insanlar savaşı devam ediyor bu esnada vs...
(Silahlarını kapan ve 5 kişilik ekibi tamamlayan çocuklarımız mutlu)
İkinci sezon da fena değil ama özellikle Yuu' nun tam anlamıyla mala bağlaması, ilk sezon eğlenceli bir karakter olan Shinoa' nın vasıfsız bir dadıya dönüşmesi, herkesin başka adam yokmuşçasına "Yuu"ya odaklanması, Mitsuba, Yoichi ve Kimizuki' nin iyice geri plana atılması baydı.
Haa, bakın bu ikinci sezondaki Yuu konusunu biraz açayım. Diğer adamlar ölüyor ediyor kimseden gık yok. Yuu' nun kolu çiziliyor bunlar özellikle Shinoa "Yuu" diye koşturuyor. Sayın arkadaşlar, bakın; Kimizuki' nin kardeşi ne olduğu belli olmayan bir şeye dönmüş, kimse çocukla ilgilenmiyor sadece "Yuu" diyor. Mika form değiştirmiş, yıllarca vampirlerle yaşamış etmiş kimse Mika'ya acımıyor da hala Yuu' ya üzülüyor. Yani anlam veremedim.
(Mika'yı (Ono Kensho) sevdim ben. Özellikle birinci sezonda ayrı bir sempati duydum)
Bu ve benzeri nedenlerden dolayı ilk sezon bana göre daha hoştu.
Bunu dışında aslında eğlenceli karakterler var, aksiyon potansiyeli çok yüksek, ne bileyim konu bir yöne gidiyor ama bir yerlerde bir sıkıntı var.
Neyse seride iyi ki Guren var. Serinin - iki sezon için konuşuyorum- kendisini en çok izlettirebilen karakteri Guren bana kalırsa.
(Guren (Nakamura Yuuchi) sevilmeyecek karakter değil ama çok ucuzdu ya...değil mi?)
( Ferid' i (Takahiro Sakurai )sevmemekle birlikte hakkını yiyemem, seriye bir renk getiriyor. Soyadını da Bathory yapmış ^^)
(Veee Crowley (Kenichi Suzumura). Bazen aptal gibi görünüyor ama aslında olmadığını da gösteriyor. İkisi arasında canı nasıl isterse öyle takılıyor. Eğlenceli mi? Evet)
Anime konusunda bir kısım şikayetim olsa dahi, bu kadar söylendiğime bakmayın. İzlerken eğlendim diyebilirim. Belki de o andaki shounen krizime iyi geldiği içindir. Yine de çok kötü bir anime olduğunu düşünmüyorum. Ammaaaa... 3. sezon gelmezse ve burada keserlerse bozuşuruz.
Tüm bunların dışında Owari no Seraph' ın birinci sezonu içinde bir mücevher taşıyor; kapanış parçası Scapegoat. Sawano Hiroyuki imzası taşıyan ( bu adamın yaptığı kötü bir parça var mı?) ve Rock grubu Survive Said The Prophet' ten Yosh' un seslendirdiği parça çok çok güzel. Animenin kapanışına da cuk oturmuş.